Travmanın sözlük anlamı, fiziksel, kimyasal ya da psikolojik sebeplerle yaşanan sarsıntı, örselenme ya da yaralanma olarak bilinmektedir. Sel, deprem, yangın gibi felaketler, cinsel ya da fiziksel saldırıya uğrama, hayatı tehlikeye sokacak olaylara maruz kalma ya da bu türden bir hastalığın tanısının konulması, tehlike içeren olaylara maruz kalınması gibi durumlar neticesinde ortaya çıkan travma, uzman psikologlar tarafından tedavi edilmektedir.
Travma, pek çok kişinin günlük yaşamında oldukça sık kullanılan ya da duyulan terimlerden biri haline gelmeye başladı. Yalnızca stres düzeyini yükselten olaylar travma adı verilirken, bu olaylar genellikle hiç beklenmedik bir anda ve kişinin başa çıkabilme kapasitesinin üzerinde gerçekleşmektedir. Dehşet, kaygı, korku, panik ve acıya neden olan bu olaylar, kişinin anlamlandırma sürecini yıpratırken, travmatik yaşantılar olarak da adlandırılabilmektedir. Yaşanan bir trafik kazası, herhangi bir doğal afet yaşama, uzun süreli bir evlilikte ilk tokat, cinsel ya da fiziksel saldırı gibi olaylar travmaya örnek olarak gösterilebilmektedir.
Travmanın Etkileri Nelerdir?
Herhangi bir fiziksel ya da psikolojik olayda hayata karşı bir tehlike algılama, vücudun bütünlüğüne, inanç sistemine ya da sevdiklerine karşı tehdit algılama gibi durumlar, travmatik olaylardır. Yaşanan bu travmanın etkileri bireylerde farklılık gösterirken, bu etkiler duygusal, fiziksel ve davranışsal olmak üzere 3 ayrı grupta incelenmektedir.
Travmanın etkilerinden fiziksel olanlar, genellikle baş ya da göğüs ağrısı, mide yanması ya da bulantısı, iştah artması ya da azalması, gürültüye karşı duyarlılık, devamlı yorgun olma hissi, nefes darlığı ve kolayca hasta olma olarak görülebilmektedir.
Travmanın duygusal etkileri, üzüntü, şok, korku, kaygı, karamsarlık, suçluluk, umutsuzluk, aşırı sinirli olma, donukluk, geçmiş travmaların yeniden anımsanması ve kayıpların alevlenmesi şeklinde görülmektedir. Çocuklarda görülen duygusal tepkiler ise çoğunlukla korku ve endişe gibi duygulardır.
Travmanın davranışsal etkileri ise, uyku ve yeme – içme bozuklukları, sosyal çevreden uzaklaşma, içe kapanma, alkol ve madde kullanımı, konuşmama, dikkat dağınıklığı, devamlı olarak aynı işlerle uğraşma ya da hiçbir şey olmamış gibi davranmadır. Çocuklarda görülen davranışsal etkiler de genellikle uyku ile alakalı olabilmektedir. Çocuklar yaşadıkları travmatik olaylardan daha çok psikolojik açıdan etkilenmektedir.
Travma ile Başa Çıkma Yöntemleri
Travma ile başa çıkabilmek için atılması gereken ilk adımlardan biri psikoloğa görünerek, gerekli terapi ya da tedaviye başlamaktır. Bunun ile beraber bireyler travma ile başa çıkma yöntemleri sayesinde bu gibi durumlardan kendini kurtarabilmektedir.
Bireyin süreklilik ve bütünlük duygusunu onarabilmek için ufak tefek sorumluluklar üstlenmesi, sosyal bağları kaybetmemek, güvenilen sosyal çevre gruplaşmak ve yalnız kalmamak iyi gelmektedir. Duygusal olarak toparlanabilmesi güçlü görünmeye çalışmamak, yakın gelecekte kendisini nelerin beklediğini bilmek ya da profesyonel destek alarak terapi görmek iyi gelecektir. Ayrıca düşüncelerini toparlayabilmesi için de göstermiş olduğu tepkileri normal olarak görmesi, anlamsız olarak gördüğü ve istemediği şeyleri yapmaması, kendisi için önemli olan kişiler ile görüşmesi gerekmektedir.