Bireysel Terapi
Hayatınıza sağlıklı ve mutlu bir şekilde devam edebilmeniz için öncelikli olarak ihtiyaçlarınızın farkına varmalı ve dile getirmelisiniz. Yetişkin terapisiyle birlikte ihtiyaçlarınızı fark edip, çözüme giden yolda birlikte adım atacağız.
Aile ve Çift Terapisi
İlişkinizdeki anlayış ortamını korumak adına, çiftlerin ve ailelerin iletişimlerini güçlendirip; öncelikli olarak sorunları ve bu sorunları oluşturan etmenleri dile getirmeyi, akabindeyse çiftler tarafından ortaya koyulacak akılcı çözümlere ulaşmayı hedefleyeceğiz.
Cinsel Terapi
Cinsel terapi eşliğinde çiftlerin cinsel işlevlerindeki bozuklukların giderilmesini ve çiftlerden birisi tarafından yanlış olarak tanımlanan cinsel davranışların düzeltilmesini hedefleyeceğiz.
Uzman Klinik Psikolog
klinik
psikolog
Mehmet Cem Yiğit
2016 yılında İzmir Yaşar Üniversitesi’nde Lisans eğitimini Psikoloji (%100 İngilizce) üzerine tamamlayan Mehmet Cem Yiğit, yüksek lisans eğitimini ise 2016 – 2018 yılları arasında İstanbul Üsküdar Üniversitesi’nde Klinik Psikoloji üzerine tezli olarak tamamlamıştır.
Mehmet Cem Yiğit ile randevunuzu oluşturmak için iletişim bilgilerinizi bırakırsanız sizi arayabiliriz.
Randevu Talebi Oluşturmak İçin TıklayınızBlog
Kaygı Bozukluğundan Nasıl Kurtulurum?
Kişilik Bozukluğu Nasıl Ortaya Çıkar? Nasıl Anlaşılır?
Danışan Yorumları
Mehmet Bey’in danışanı olan bir arkadaşın yönlendirmesi ile kendisinden randevu alıp gittim uzun süredir atlatamadığım bir depresyonum vardı. Hayatımdaki bir çok şey olumlu olmasına rağmen hayattan zevk alamıyor yaşamanın çok anlamsız olduğunu düşünüyordum. Mehmet hocamla görüştükten sonra bu durumu tamamen aştım yaklaşık 4 ay sürdü terapi sürecim. Kendisi gerçekten çok iyi ve profesyonel bir destek veriyor. Sadece depresyon problemini çözmedik benimle ilgili çözümleyemediğim birçok olayı anlamama yardımcı oldu. Düşüncelerimin tamamen olumlu yönde değiştiğini söyleyebilirim, artık hayata farklı bir pencereden bakıyorum.
Panik ataklarım sebebiyle Cem beye ulaştım kendisini arkadaşlarımdan duymuştum artık ilaç kullanmaktan çok yorulduğum için psikoterapiye de başvurmak istedim yaklaşık bi 12 seans kadar gittim Cem hocaya artık daha iyiyim artık stres yaşadığım dönemlerde en fazla 3-5 dk geliyormuş gibi oluyor ama üstesinden geliyorum artık öyle oluncada fazla etkilemiyor gayet iyiyim çevremde sonradan gördüm ki çok insan bu hastalığı yaşıyor. Gerçekten sadece ilaçla geçtiğini düşünmüyorum. Tek önerim şu oturduğunuz yerden geçmiyor.
Ailemdeki insanlar telefonu açmadıkları zaman hemen asırı panikliyor ve başlarına kesin bir şey geldi diye düşünürdüm. Dışarıdan bir hastalık duysam kesin bende de ya da ailemden birilerinde çıkacak diye düşünüyordum o kadar yoğun düşünürdüm ki kendime belirtileri görürdüm. Tabii düşündüğüm başıma gelince de doktora koşuyordum hemen, hangi doktora gittiysem hepsi sorunun psikolojik olduğunu söyledi. Bende kendime iyi bir psikolog araştırdım. Yollarımız Mehmet Hoca ile böyle kesişti. Seansların sonunda o kadar iyiyim ki, geri dönüp baktığımda öyle hayatın çekilmediğini ve etrafımdaki insanlara da hayatı nasıl zehrettiğimi fark ediyorum. Mehmet hocama çok teşekkür ederim bana verdiği tüm destekleri için.
Yıllardır süren ilişkimin sonrasında bir ayrılık kararı aldık. O kadar uykusuz ve düşünceler içerisinde kaldım ki artık gecem gündüzüme karışmıştı. Onu aklımdan çıkaramıyordum sürekli onu arıyordum mesaj atıyordum. En son bana bir psikoloğa gitmemi söyledi. Belki düzelirsem bana tekrardan geri döner düşüncesiyle bana bulmasını söyledim. Sonrasında Mehmet beyi bulmuş. İlk giderken görevmiş gibi seanslara devam ettim. Mehmet bey kendisine 1 ay vermemi istedi birden net bir şekilde problemleri göremeyeceğimi iletti. Başka çarem de yoktu zaten. Ay sonunda nefes aldığımı hissetmeye başladığımı fark ettim. Seanslarımız 4 aya yakın sürdü. Şimdi geriye baktığımda neler yapmışım bu zamana kadar diyorum. İyi ki sizi tanımışım hocam, bende emeğiniz çok..
Hayata karşı sürekli olumsuz bir şekilde bakmaya başlamıştım. Bir yerden sonra aileme karşı hem suçluluk hem de öfke ile yaklaşmaya başlamıştım. Artık dayanılmaz boyuta geldiğinde ise psikiyatriste gittim ve ilaç kullanmaya başladım. Psikiyatrist bana aynı zamanda psikoterapi almamı da söyledi. İlk başta çok karşı çıktım ancak biraz düşününce konuşmaya ihtiyacım olduğunu çevremde kimse olmadığını gördüm. Akşam tesadüfen Mehmet beyi gördüm ve whatsapptan yazdım. Mehmet hocayla ilk görüşmeden sonra hem öfkeli hem de rahatlamış hissettim. İlk gece sabaha kadar düşündüm gerçekten devam etmelimiyim diye. Bir sonraki hafta ailemin isteğiyle son kez gideceğim derken aylardır devam eden bir seansların içinde buldum kendimi. Yanlışın aslını kendime yaptığımı farkettiren hocama sonsuz teşekkür ederim.
Sıkça Sorulan Sorular
Psikolog Nedir?
Psikolog, insan davranışlarını ve zihinsel süreçlerini inceleyen bir uzmandır. Bu uzman, bireylerin duygusal, zihinsel ve davranışsal problemleri üzerine çalışarak danışmanlık ve terapi hizmetleri verir. Psikologlar, farklı alanlarda uzmanlaşarak çocuk psikolojisi, klinik psikoloji, endüstriyel psikoloji gibi dallarda çalışabilirler.
Psikolog Nasıl Eğitim Alır?
Bir psikolog olabilmek için öncelikle lisans düzeyinde psikoloji bölümünden mezun olmak gerekmektedir. Daha sonra, yüksek lisans veya doktora programlarına devam ederek uzmanlaşma alanlarında eğitim alabilirler. Eğitimleri sırasında insan zihni ve davranışı üzerine detaylı bir şekilde çalışarak teorik bilgi ve uygulamalı deneyim kazanırlar. Eğitim sürecini tamamlayan psikologlar, ruhsal problemlerle baş etme, duygusal sorunlara çözüm bulma konusunda bireylere yardımcı olabilirler.
Psikolog, bireylerin zihinsel ve duygusal sağlığını destekleyen uzmanlardır. Psikologlar farklı alanlarda destek sağlayarak, bireylerin yaşamlarında olumlu değişiklikler yapmalarına yardımcı olurlar.
Psikologlar, genellikle bireylerin günlük yaşamlarında karşılaştıkları zorluklarla başa çıkmalarına yardımcı olurlar. Örneğin, iş stresi, ilişki sorunları, kaygı, depresyon gibi konularda danışanlara destek sağlarlar.
Ayrıca, psikologlar çocuk ve ergenlerin zorluklarını anlamalarına ve çözmelerine yardımcı olur. Okul başarısızlığı, davranış problemleri, sosyal ilişkiler gibi konularda da destek sunarlar.
Psikolojik testler, bireylerin zihinsel durumlarını değerlendirmek ve çeşitli psikolojik özelliklerini ölçmek için kullanılan değerli araçlardır. Bu testlerin birçok farklı amaçla kullanıldığını söyleyebiliriz. Örneğin, kişilik testleri, bireylerin kişilik özelliklerini anlama ve anlamlandırma amacıyla kullanılır. Zeka testleri ise bireylerin bilişsel yeteneklerini ölçmek için kullanılır.
Psikolojik testler ayrıca klinik anlamda da kullanılırlar. Bir psikolog, bir bireyin depresyon, anksiyete veya diğer zihinsel sağlık durumlarını değerlendirmek için çeşitli testler kullanabilir.
Bununla birlikte, psikolojik testler aynı zamanda araştırma amaçlarıyla da kullanılır. Örneğin, bir psikolog, belli bir davranışın nedenlerini anlamak için belirli bir testi uygulayarak veri toplayabilir. Bu sayede, psikologlar insan davranışlarını ve zihinsel süreçleri anlamak için daha derinlemesine bilgi elde edebilirler.
Çeşitli problemler ile mücadele etmek zorunda kalan bireyler, yaşamını olumsuz yönde etkileyen olayların ardından psikolojik yardım alma kararı verme konusunda güçlük çekebilmektedir. Bu doğrultuda bir uzmana müracaat etme kararını vermek cesaret isteyen ve oldukça önemli olan bir adım olurken, bu durum aynı zamanda bireyin yersiz ve aslı olmayan önyargılardan kurtulmak, iyileşmek istediğinin bir göstergesidir. Bu gibi durumlarda bir uzmandan destek almak isteyen bireylerin aklına takılan ilk soru ise önce psikoloğa mı yoksa psikiyatriye mi gitmesi gerektiğidir.
Psikiyatristler, tıp fakültesinden mezun olduktan sonra 4 yıllık psikiyatri uzmanlığını da tamamlayan, ruhsal rahatsızlıkların fizyolojik temelleri ile ilgilenen ve ilaç yazma yetkisine sahip olan uzman hekimler olarak tanımlanmaktadır. Psikologlar ise, üniversitelerin Fen – Edebiyat Fakültelerinden 4 yıllık Psikoloji eğitimini tamamlayan, bireyler mevcut ve sağlıklı olmayan duyguların, düşüncelerin, davranışların bilinç altındaki sebepleri ile ilgilenen ve bu sebeplerin çözümü üzerine çalışmalar yürüten ruh ve sinir hastalıkları uzmanlarıdır. Almış oldukları 4 yıllık psikoloji eğitiminin üzerine 2 yıllık yüksek lisans eğitimlerini de tamamlayan psikologlar, “Klinik Psikolog” unvanı ile psikoterapi hizmeti sunabilmektedirler.
Psikiyatriye Hangi Durumlarda Gidilir?
Bireylerin;
- Şizofreni belirtilerini taşıması,
- Devamlı olarak farklı duygulara kapılması ve sık sık duygu değişimleri yaşaması,
- Alkol, uyuşturucu ya da sigara bağımlısı olması,
- Beslenme bozukluğu yaşaması,
- Kendini devamlı bitkin hissetmesi,
- Uyku problemleri yaşaması,
- Kişilik bozukluğu gibi sorunlar görülmesi halinde psikiyatriste gitmesi gerekmektedir.
Bu gibi durumlarda psikiyatrist, kendisine müracaat eden danışanlarına çeşitli tedavi ve ilaçlar başlatarak, sorunlarına çözüm sağlayabilmekte ve sağlığına kavuşmasını sağlayabilmektedir.
Önce Psikoloğa mı Psikiyatriye mi Gitmelisiniz?
Günümüzde psikolojik destek almak isteyen pek çok birey önce psikoloğa mı yoksa psikiyatriste mi gitme konusunda kararsız kalmaktadır. Aslında bu kararı vermek tek başına mümkün değildir. Psikolog uzman ve psikiyatristler çoğu zaman anlaşmalı olarak çalışmalar yürütmektedir. Bunun nedeni ise her iki dalda hizmet veren bu uzmanların asıl görevinin, ruhsal alanda yapılan bilimsel araştırmaları takip ederek, bu araştırmalar doğrultusunda danışanına hizmet vermek olmasıdır. Psikologlar ve psikiyatristler gerekli gördükleri takdirde birbirlerine yönlendirmeler yapmakta ve duruma göre ilaç tedavisinin yanında psikoterapi ya da psikoterapinin yanında ilaç tedavisi ile tedaviyi desteklemektedirler. Yapılan son araştırmalara göre ilaç tedavisi hastalığın tedavisinde tek başına yeterli olmazken, psikoterapi ile de davranışların yeniden yapılanması sağlanmaktadır.
Psikologlar, danışanlarının duygularını, düşüncelerini ve davranışlarını anlamak için çeşitli sorular sormaktadırlar. Bu sorular, danışanın yaşadığı sorunları derinlemesine anlamak ve uygun tedavi yöntemlerini belirlemek için kullanılır. Psikologlar, psikolojik durumun kökenlerini anlamak, danışanın yaşamındaki olumsuz desenleri tespit etmek ve danışana daha iyi bir zihinsel sağlık ve refah sağlamak için sorular sorarlar.
Bu sorular genellikle danışanın çocukluk dönemine, aile ilişkilerine, iş hayatına, kişisel ilişkilere ve yaşam deneyimlerine odaklanabilir. Psikologlar, geçmişteki travmaları, kaygı ve depresyon semptomlarını, stres faktörlerini, dürtü kontrolünü, özgüven seviyelerini ve duygusal ilişkileri değerlendirmek için genellikle detaylı bir tarih alırlar.
Danışanın psikolojik durumunu daha iyi anlamak için, psikologlar ayrıca belirli durumlarda psikolojik testler kullanabilirler. Bu testler, duygusal durumları, kişilik özelliklerini ve bilişsel yetenekleri değerlendirmek için tasarlanmıştır.
Psikoloğa gitmek, ruhsal ve zihinsel sağlığımızı korumak ve iyileştirmek için oldukça etkili bir yöntemdir. Psikologlar, çeşitli terapi teknikleri ve danışmanlık hizmetleriyle bireylerin yaşadığı zorlukları anlamalarına ve bu zorluklarla başa çıkmalarına yardımcı olurlar. Ancak psikoloğa gitmenin faydaları kişiden kişiye değişebilir.
Her bireyin psikolojik destek almaya ihtiyacı olabilir. Bu nedenle, psikologa gitmek, stres, anksiyete, depresyon, ilişki problemleri, bağımlılık, travma sonrası stres bozukluğu, yas ve başka pek çok konuda yardıma ihtiyacı olan herkes için faydalı olabilir. Psikolojik destekten fayda görmek için kişinin açık olması ve bu desteği istemesi önemlidir.
Terapi sürecinin etkili olması için psikoloğa güvenmek ve ilişki kurabilmek de oldukça önemlidir. Psikoloğa gitmenin kişiye etkisi, terapi sürecine ve psikologun uzmanlık alanına göre değişebilir. Ancak genel olarak, psikologa gitmek, bireyin kendini daha iyi anlamasını, duygusal denge sağlamasını ve yaşam kalitesini arttırmasını sağlayabilir.
Psikoloğa düzenli olarak gitmek, psikolojik sağlığımızı korumak ve geliştirmek için önemlidir. Ancak bu sıklık, kişisel ihtiyaçlar ve terapistinizin önerilerine göre değişebilir. Bazı durumlarda haftalık seanslar uygun olabilirken, bazı durumlarda ayda bir seans yeterli olabilir. Bu konuda en doğru bilgiyi, sorunlarınızı ele almak ve terapistinizin önerilerine göre belirleyebilirsiniz.
Terapistinizle birlikte belirleyeceğiniz seans sıklığı, yaşadığınız zorluklara, terapi sürecinin ilerleyişine ve psikolojik ihtiyaçlarınıza göre şekillenir. Özellikle akut durumlarda ve yoğun stres altında ise haftalık veya daha sık seanslar önerilebilir. Ancak durumunuz iyileştikçe veya terapi süreci ilerledikçe seans sıklığı azaltılabilir.
Psikologunuzun size uygun gördüğü seans sıklığını takip etmeniz, terapi sürecinden en iyi şekilde faydalanmanıza yardımcı olacaktır. Unutmayın ki, psikolojik destek almak istemeniz, belirli bir seans sıklığına uyum sağlamanız gerektiği anlamına gelir. Terapinin etkili olabilmesi için düzenli olarak psikologunuza gitmek, kendinizi ve psikolojik sağlınızı önemsemek anlamına gelir.
- Kendinizi Değerlendirin:
- Uygun Bir Psikolog Seçin:
- İletişime Geçin:
- İlk Randevu:
- Şu anda sizi bir psikologa yönlendiren sorunlar veya nedenler nelerdir?
- Geçmişteki yaşam deneyimleriniz hakkında bana biraz bilgi verebilir misiniz?
- Duygusal ve zihinsel sağlığınızı nasıl değerlendirirsiniz?
- Günlük yaşamınızı etkileyen stres faktörleri veya zorluklar nelerdir?
- Duygusal olarak nasıl destek arıyorsunuz ve hedefleriniz nelerdir?
- Aileniz, ilişkileriniz veya iş yaşamınız hakkında nasıl bir deneyiminiz var?
- Geçmişte herhangi bir tedavi veya terapi aldınız mı? Eğer öyleyse, bu deneyim nasıl oldu?
- Bireyin uzun süredir içerisinde bulunduğu depresyon durumu,
- Aşırı alınganlık gösterdiği ve özgüven eksikliği yaşaması durumunda,
- En kalabalık ortamlarda bile kendini devamlı olarak yalnız hissetmesi,
- Kadın – erkek ilişkilerinde çözüme kavuşturulamayan problemlerin çoğalması,
- Devamlı olarak can sıkıntısı ile bunalım duygusunu yoğun bir şekilde hissetmesi,
- Dikkat dağınıklığı ve odaklanma problemlerini yaşaması durumunda psikoloğa gidilmesi gerekmektedir.