Çağımızın en yaygın psikolojik sorunlarından biri olan aleksitimi, Türkçede duygusal sağırlık anlamına gelmektedir. Bireyin hem kendi, hem de çevresindekilerin duygularını anlayamama, bu duygudan yoksun olması şeklinde tanımlanan aleksitimi, bireylerde duygusal bir boşluğa neden olmaktadır. Örneğin; eşlerden birinin diğerini anlamadığı düşünülmesi halinde aleksitimi sorunu hakkında detaylı bilgi edinilmesi ve başa çıkma yöntemlerinin öğrenilmesi gerekmektedir.

Aleksitimi Nedir?

Bireyin duygularını anlayamaması, tanımlayamaması, açıklama konusunda yetersiz kalması şeklinde bir psikolojik sorun olan aleksitimi, günümüzde sıklıkla görülen sorunlardan biridir. Aleksitimi tanısı koyulan bir bireyde öfke, acı, mutluluk, özlem gibi insanın temel duyguları görülememekte ve hatta duyguların tanımlaması dahi yaptığı görülememektedir.

Aleksitimi Nedenleri

Duygusal körlük, sağırlık gibi ifadelerle de anlatılmaya çalışılan aleksitimi, pek çok nedenle ortaya çıkabilmektedir. Genel olarak nesilden nesile aktarılan bu sorun, çocukların gelişim çağında ailesinden yeteri kadar ilgi ve sevgi görmemesinden, yine bu dönemde aile içerisinde iletişimsizlik, yetersiz sosyalleşme gibi durumlar nedeniyle ortaya çıkabilmektedir. Bunun ile beraber bireyin beyninde duyguları tanımlamak ve şekillendirmekle görevli olan kısmın gerektiği şekilde çalışmaması, dışlanma ve eğitimsizlik gibi durumlar da, problemin nedenleri arasında yer almaktadır.

Bireyin yetişkinlik döneminde aleksitimik davranışlar sergilemesi halinde mutlaka yakınları tarafından bir uzmana götürülmesi ve tedavi altına alınması gerekmektedir. Aksi takdirde ciddi problemler bu hastalığın beraberinde gelebilmektedir.

Aleksitimi Sonuçları

Bir kişinin kendi duygularını ve başkalarının duygularını anlayamamasına yol açan birçok sonuç vardır. Profesyonel olarak, çocuk veya hasta bakımı gibi insanlara karşı özel hassasiyet gerektiren belirli bir alanda çalışmadıkları sürece kişiyi etkilemez. Kişisel düzeyde, çevrelerinde meydana gelen bazı sosyal durumları çok iyi anlayamadıkları için hayal kırıklığına ve kafa karışıklığına neden olabilir. Duygusal düzeyde, herhangi bir zamanda ne hissettiklerini veya bununla nasıl başa çıkacaklarını bilemedikleri için çözemedikleri bir kaos gibidir.

İletişimleri nispeten normaldir, sınırlılıklarını göstermedikleri stratejileri kullanmayı öğrenirler. Ancak, bu onların sınırlarının olmadığı anlamına gelmez. Çevrelerindeki bazıları için kişi soğuk ve mesafeli görünebilir, ancak onları karakterize eden şey, bir cenazede olup başkalarının neden ağladığını anlamadıkları veya bir partide olup başkalarının hissettiği neşeyi hissetmedikleri veya paylaşmadıkları için uygunsuz duyguları deneyimlemeleri ve ifade etmeleridir.

Çevrelerindeki insanlar buna alışır ve önemsemezler, bu da onların bu durumun üstesinden gelmek için profesyonel yardım almalarına zarar verir. Bazı kişilerde olduğu gibi, bu nöronal bir engeldir, bu nedenle herhangi bir duygusal ifade bulanıklaşacaktır, ancak bunu düzeltmeyi öğrenebilirler, dolayısıyla bunun için tasarlanmış tedaviler vardır.

Bu problemi yaşayan kişiler yüksek hırs, hedeflerine ulaşamama korkusu, mükemmellik için çabalama ve sorumluluk alma eğilimi ile kendilerini takdir etmeme ile karakterize edilirler. Kendi isteklerine ulaşmanın ve sosyal kabul görmenin bir yolu olarak başkalarının isteklerine boyun eğmekten kaynaklanan düşmanlıklarına rağmen, kendilerini anlayışlı ve nazik göstererek saldırganlıklarını ifade edemezler.

Sonuçları ortada olmasına rağmen, başta aile olmak üzere en yakınları, “hep böyleydi” ya da “bu haliyle kimseye zarar vermiyor” diye düşünerek sorunu hafife alma eğilimindedir. Ancak problem düzeyi yüksek olan kişi, yakın çevresi dışındaki sosyal durumlarla yüzleşmek zorunda kaldığında, duygusal uyum konusundaki eksiklikleri açıkça ortaya çıkar, ancak belki de en sorunlu durumlardan biri, yakın bir ilişkiye girmeye ve sürdürmeye çalıştıklarında ortaya çıkar.

Aleksitimi Nedenleri, Teşhisi Ve Tedavisi

Aleksitimi Nedenleri, Teşhisi Ve Tedavisi

Aleksitimi Bir İnsan Aşık Olur mu?

Bir partner ararken ve yeni bir birlikte yaşama hayatına başlarken hem kişisel bağımsızlık hem de düşünme ve bir partner arama açısından hayatta birçok değişiklik yapılması gerekir. Bir çifti hayatlarını paylaşmaya iten birçok neden vardır, ancak bunu başlatan ana neden genellikle âşık olmaktır ve bunun üzerine ortak bir yaşam inşa edilir, ancak yüksek düzeyde aleksitimi sahibi olmanın romantik bir ilişki üzerinde ne gibi sonuçları vardır?

Meksika Sosyal Güvenlik Enstitüsü tarafından yapılan ve Investigación en Psicología (Psikoloji Araştırmaları) adlı bilimsel dergide yayınlanan bir çalışma, üniversitede okuyan, yaşları yirmi iki ile yirmi beş arasında değişen ve herhangi bir psikiyatrik sorun geçmişi olmayan on genç heteroseksüel çifti analiz ederek bu etkileri doğrulamaya çalışmaktadır. Çiftlerin hepsine Toronto Aleksitimi Ölçeği’nin (TAS-20) İspanyolcaya çevrilmiş versiyonu verilerek çiftteki çatışma ve duyguların ifade edilme düzeyi incelenmiştir.

Sonuçlar, kadınların erkeklere kıyasla ilişkileriyle ilgili en fazla sayıda şikâyete sahip olduğunu bildirmektedir. Öte yandan, erkekler kadınlara kıyasla daha yüksek aleksitimi düzeyine sahiptir. Yazarlar, bu bariz veri çelişkisine dikkat çekerek, erkeklerdeki yüksek aleksitimi seviyesinin sadece ilişkide daha fazla çatışma yaratmakla kalmayacağını, aynı zamanda başkalarının duygularını algılamadaki düşük hassasiyetleri nedeniyle çatışmayı fark etmeyeceklerini iddia etmektedir.

Erkekler tarafından ifade edilen empati eksikliğinden ve ayrıca ilişkideki sorunlar hakkında farkındalık eksikliğinden iki kat acı çeken kadınlar olmak, yanlış anlaşıldıklarını hissetmelerine neden olabilir ve bu da çiftin bir arada yaşamasını daha da zayıflatacaktır.

Aynı nedenlerle, yüksek düzeyde aleksitimik olan kişi, yaşam düzeyi önemli ölçüde kötüleştiğinde ya da çatışmalarda önemli ölçüde artış olduğunda evlilik terapisine gitme ihtiyacı duymayacaktır; kadın ise bir tür çözüm arama ihtiyacı duyacaktır ki bu da bazı durumlarda ‘ikili arasındaki uyumsuzluk’ nedeniyle çiftin ayrılmasına kadar varabilir.

Aleksitimi Teşhisi Nasıl Konulur?

Bir bireye aleksitimi teşhisi koyulabilmesi için bazı önemli semptomların birkaçının o kişide görülmesi gerekmektedir. Örneğin; bireyin gerek kendi duygularını, gerekse karşısındakinin duygularını anlama konusunda yetersiz kalması, duygularını aktaramamasından kaynaklanan psikosomatik belirtiler, fiziksel olarak bayılma, mide bulantıları, çeşitli vücut ağrıları, mide ve bağırsak ağrıları, ırrtabl bağırsak sendromu, taşikardi, kalp atışlarındaki hızlanma ve bunun gibi pek çok durum, bu problemin belirtileri olarak ifade edilmektedir.

Aleksitimi sorunu ile karşı karşıya olan bireylerde genellikle yaşanılan gerilim neticesinde kanda mevcut olan stres hormonları birden yükselme göstermektedir. Bu durum da, bireyde uzun süre devam eden kronik vücut ağrılarına, baş ağrısına ve yüksek kan basıncı gibi sağlık sorunlarına neden olabilmektedir.

Aleksitimi Tedavisi Nasıl Gerçekleşir?

Aleksitimi tedavisi, oldukça güç olan tedavilerden biridir. Genellikle psikologlar tarafından yürütülen bu tedavilerde, çeşitli psikoterapi yöntemleri uygulanmaktadır. Bireyin bu gibi psikolojik sorununun üstesinden gelebilmesi i.in en etkili tedavi yöntemi psikoterapi olmaktadır.

Randevual

Aleksitimi gibi sorunlarda uygulanan terapi yöntemleri ise çoğu zaman duygusal ve bilişsel psikoterapi yöntemleridir. Bu gibi tedavi yöntemlerinde genellikle birey için olumlu sonuçlar alınırken, bu durum psikoterapi yöntemlerini etkili kılmaktadır.

Aleksitimi gibi problemlerle hastalar katılmış oldukları psikoterapilerde durumunun farkına varmakta ve duyguların varlığını yavaş yavaş anlamaya başlamaktadır. Psikosomatik semptomların farkına varan hastalar belirli bir zaman sonrasında olaylar karşısında hissetmiş olduğu duygularının farkına varabilmekte ve duyguları yeniden öğrenebilmektedir. Çok nadir olmakla beraber bazı ağır hastalarda psikiyatristler tarafından eş zamanlı olarak ilaç tedavileri de uygulanabilmektedir.

author-avatar

Hakkında Uzman Psikolog Mehmet Cem Yiğit

Lisans eğitimini 2016 yılında İzmir Yaşar Üniversitesi’nde tamamlayan Uzman Psikolog Mehmet Cem Yiğit, yüksek lisans eğitimini 2016 – 2018 yılları arasında İstanbul Üsküdar Üniversitesi’nde tamamladı. Yüksek lisansını “Bireylerde Benlik Saygısı ve Cinsel Özyeterlilik İlişkisinde Bilişsel Çarpıtmaların Rolü” başlığıyla tamamlayan Uzman Psikolog Mehmet Cem Yiğit, Türk Psikologlar Derneği ve Bilişsel Davranışçı Psikoterapiler Derneği üyesi olan Uzman Psikolog Mehmet Cem Yiğit, Samsun Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde, Samsun Özel Meva Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nde, İstanbul Np Beyin, Üsküdar Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık Birimi’nde görev aldı.

One thought on “Aleksitimi Nedenleri, Teşhisi ve Tedavisi

  1. Ahmet dedi ki:

    Bende duygularimi hisedmiyorim ve karsimdaki kisinin duygularini hisetmiyorim

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir