Yükseklik Korkusu Nedir? Tedavisi Mümkün mü?

Yükseklik Korkusu Nedir? Tedavisi Mümkün Mü?

Yükseklik Korkusu Nedir? Tedavisi Mümkün Mü?

Akrofobi, psikoloji literatüründe yükseklik korkusu anlamına gelmektedir. Akrofobi sahibi olan bireyler yüksek olan binalara çıkmaktan kaçınmaktadır. Yapılan araştırmalara göre dünya üzerinde milyonlarca akrofobisi olan insan bulunmaktadır. Çocuk ya da yetişkin pek çok bireyde görülebilecek olan bu psikolojik problem, diğer problemler gibi acil tedavi gerektiren ya da günlük yaşamı olumsuz yönde etkileyen bir problem değildir. Fakat buna rağmen kontrol altına alınması gerekmektedir.

Fobi herhangi bir durum veya nesne karşısında, kişilerin endişe, korku veya tedirginlik duymaları olarak ifade edilebilir. Kişilerin hissettikleri korku çoğu zaman mantık dışıdır ve bu korku karşısında oldukça fazla tepki verilmektedir. Fobilerin kişinin hayatına olan etki seviyesine göre belirtiler ve tepkiler farklılık gösterebilmektedir. Korkular karşısında kişilerde psikolojik etkiler gözlenebileceği gibi bazı fiziksel etkiler de ortaya çıkabilmektedir.

Korku, gerçek bir tehlike anında ortaya çıkan, insani bir duygudur. Fobiler ise genellikle gerçekçi olmayan durumlarda ortaya çıkan endişe durumudur. Birçok farklı fobi çeşidinden bahsedilebilmektedir. Bu fobilerin, en bilineni ve en sık görüleni ise, akrofobidir. Temel olarak yüksek yerlerden korkma fobisi olarak tanımlanabilir. Bu korku, çoğunlukla uçma korkusu ile karıştırılmaktadır ama yükseklik korkusu, uçma korkusuna göre çok daha genel bir korku çeşididir. Yani kişi burada, yüksek olan her yerde korku ve endişe hissetmektedir.

Akrofobisi olan bir kişi, bir binanın yüksek bir katından, balkondan veya merdiven tırmanmaya kadar birçok yüksek yerden korkabilmektedir. Bu durum, korkunun seviyesine göre değişiklik gösterebilmektedir. Toplumun neredeyse % 5 gibi bir diliminde yükseklik korkusunun bulunduğu bilinmektedir ve bu ciddi bir orandır. Yüksek bir yerde yaşamak veya çalışmak zorunda olmayan kişiler için, bu korku çoğu zaman kontrol edilebilen korkudur. Ancak kişilerin yüksek bir yere maruz kalmaları durumunda oldukça fazla tepkiler verilebilmektedir.

Bazı insanlar, tehlikeli durumlara karşı ciddi korku hissedebilmektedir. Bu durum, zaman zaman ortaya çıkabileceği ve ortadan kalkabileceği gibi, hayat boyu da devam edebilmektedir. Yükseklik korkusu olarak ifade edilen akrofobi de bu korkulardan biridir. Bazı kişiler, bulundukları konumdan yüksek bir yere doğru çıktıkça endişe ve korku duymaya başlarlar. Öyle ki, bu aşamada duyulan korku, yüksek bir yerde olmanın verdiği korkudan çok daha fazla olabilmektedir. Ayrıca, bu korkuyu duyan kişilerde, psikolojik etkiler dışında biyolojik bazı değişiklikler de gözlenmektedir.

Yükseklik korkusu, bazen çocukluktan gelen bir korku olabileceği gibi sonradan da gelişebilmektedir. Yüksek yerlerde bulunmaktan kaçınmanın seviyesi, kişinin duruma göre farklılık gösterebilmektedir. Yükseklik korkusu, uygun tedavi yöntemleri ile ortadan kaldırılabilmektedir. Ancak, mevcut korkunun ne düzeyde olduğu ve ne şekilde ortaya çıktığı mutlaka iyi analiz edilmelidir. Yani bu aşamada, merdiven çıkmaktan korkmak veya bir uçurum kenarında durmaktan korkmak arasında farklılık bulunmaktadır. Kişinin bu artan yüksekliğe karşı verdiği tepki ve duygu durumu değerlendirilmelidir.

Yükseklik Korkusu Nedir?

Yükseklik Korkusu Nedir?

Yükseklik Korkusu Nedir?

Yükseklik korkusu, bazı bireylerde çeşitli nedenlerden dolayı ortaya çıkan ve yüksek olan yerlerden kaçınma durumu olarak tanımlanabilmektedir. Akrofobi olarak bilinen yükseklik korkusu, nüfusun yüzde 2’si ile 5’inde görülebilmektedir. Üstelik bu yüzdeliklerin çoğunu kadınlar oluşturmaktadır.

Akrofobi çocukluk döneminde gelişebileceği gibi, kişinin etrafındaki, özellikle ailesindeki kişilerden edindiği bir korku şeklinde gelişebilmektedir. Bu korkuya sahip kişiler, genellikle düşme ve yaralanma korkusu duyarlar. Ayrıca düşme neticesindee duyulacak o acının tedirginliği de insanların yüksekten korkmasına sebep olabilmektedir. Genel olarak her birey, düşmekten veya yaralanmaktan elbette ki korkar. Dolayısı ile insanlar yüksek yerlerde bulunmaktan kaçınabilmektedir. Ancak, yükseklik korkusu olan bir bireyin, bu duruma verdiği tepki oldukça aşırı boyutlardadır. Kişi yüksek yerlerde bulunma durumunda çok abartılı tepkiler verebilmektedir.

Akrofobi diğer fobi çeşitlerinde olduğu gibi, hissedilen endişe ve korku durumu oldukça aşırı şekilde ortaya çıkmaktadır. Ayrıca, bu korku durumu çoğu zaman gerçek dışı olarak gelişmektedir. Akrofobinin gelişmesine yönelik, uzmanlar, bunun kişinin geçirdi bi düşme kazasından olabileceğini belirtmektedirler. Bunun yanında, yüksek yerlere karşı ailenin çocuğa göstermiş olduğu aşırı tepki ve hassas davranışlar da çocuklar bu dönemde veya ilerleyen yaşlarda bu korkunun ortaya çıkmasına sebep olabilmektedir. Yani bu korku, öğrenilmiş bir korku olabilmektedir.

Akrofobi belirtileri genellikle bireylerde aynı şekilde seyretmektedir. Örneğin; yüksek bir apartmanın en üst dairelerinden birine misafirliğe giden akrofobili bir birey, aşırı derecede gerginlik hissetmekte, balkona çıkamamakta, hatta pencereye dahi yaklaşamamaktadır. Öte yandan akrofobisi olan bireyler nadiren de olsa yapmış olduğu bazı günlük aktiviteler konusunda güçlük çekmektedir. Öte yandan yükseklik korkusunun en bilinen ve belirgin belirtileri ise; anksiyete, panik atak, kontrol kaybı, baş ağrısı, baş dönmesi, gerilme ve kaslarda gerginlik, şiddetli kalp çarpıntısıdır.

Yükseklik Korkusu Neden Olur?

Yükseklik Korkusu Neden Olur?

Yükseklik Korkusu Neden Olur?

Akrofobi nedenleri her bireyde farklılık gösterebilmektedir. Bu nedenlere genel olarak bakılacak olursa; çocukluk döneminde yaşanan yükseklikle alakalı bazı travmatik olaylar, doğuştan gelen yükseklik korkusu ve bilişsel süreçte yaşanan sapmalar, yükseklik korkusu nedenleri olarak sayılabilmektedir.

Travmatik olaylara dayanan akrofobi: Çoğu zaman bu durum, çocukluk döneminde ortaya çıkmaktadır. Bireyin önemli ölçüde etkilenmiş olduğu yükseklikle ilişkili kazalar ya da düşme gibi durumlar, en sık karşılaşılan nedenlerdendir. Elbette ki bu durum, yükseklikle ilişkili her kaza geçiren bireyin akrofobisi olacağı anlamına gelmemektedir.

Doğuştan gelen yükseklik korkusu: Halihazırda pek çok bilim insanı, akrofobinin doğuştan gelen etkenleri ile alakalı kalıtsallık hakkında araştırmalarda bulunmaktadır. Akrofobisi  olan bir ailede dünyaya gelen çocukların doğduğu günden bu yana bu duruma şahit olduklarından, akrofobili bir birey olarak yetiştiklerine inanılmaktadır.

Akrofobide bilişsel önyargı: Bilişsel süreçte meydana gelen sapmalar, bazı fobilerin gelişmesine neden olabilmektedir. Yükseklik ile alakalı verilen yanlış bilgiler de, endişe seviyesi ve stres tepkisini artırarak akrofobiye neden olabilmektedir.

Akrofobi (Yükseklik Korkusu) Belirtileri Nelerdir?

Halk arasında yükseklik korkusu olarak bilinen akrofobinin birçok farklı belirtisi sayılabilmektedir. Kişilerde ruhsal anlamda belirtiler olabileceği gibi bunun fiziksel yansımaları da meydana gelebilmektedir. Yükseklik korkusunun belirtileri, kişideki korku düzeyine göre değişiklik gösterir. Aşırı gelişmiş bir Akrofobi kişide aşırı tepkilere yol açabilirken, daha hafif bir yükseklik korkusu daha kontrol edilebilir olabilmektedir. Kişilerin, ortaya çıkan belirtileri ve hissedilen korkuyu kontrol edememeleri durumunda, alanında uzman bir psikologdan yardım almaları en doğru yol olacaktır. Yükseklik korkusunun belirtileri şu şekilde sıralanabilir;

  • Zeminden yüksek bir yere çıkıldıkça, terleme ve titreme durumunun gelişmesi.
  • Yüksek bir yere çıkarken veya orada bulunurken düşecekmiş endişesi taşımak.
  • Korkmak veya kaygılanmak.
  • Ağlama ve bağırma durumu.
  • Kalp atışının hızlanması ve kişide bayılacakmış hissinin oluşması.
  • Nefes almakta zorluk çekme ve bunun beraberinde getirdiği tam bir panik atak durumu.
  • Yerden yüksek bir yerde bulunulduğunda baş ağrısı ve baş dönmesi.
  • Yükseklik korkusunun ileri derece olduğu kişilerde, yüksek bir yerde bulunulduğunda dört ayak üstünde ilerleme, diz çökme isteği veya bir an önce aşağı inme isteği.

Yükseklik Korkusunun Tedavisi Mümkün mü?

Kişideki yükseklik korkusunun herhangi bir patolojik nedeni söz konusu değil ise, bu korkuyu yenmenin birçok farklı yöntemi bulunmaktadır. Kişinin kaygı duyduğu durumlarda gevşemesi için birçok yönteme başvurulabilmektedir. Ancak sahip olunan korkunun kişinin baş edemeyeceği hale gelmesi, yaşam kalitesini düşürdüğü için mutlaka alanında uzman bir psikologdan yardım almakta fayda vardır. Bu aşamada, kişilerin sebepsiz bir korkuya sahip olup olmadıklarını belirlemek için, çeşitli anketler ve testler mevcuttur. Özellikle yükseklik korkusu için verimli sonuçlar veren çok iyi terapi ve tedavi yöntemleri mevcuttur. Uygun bir tedavi yönteminin seçimi, bu korku durumunun geliştiği kişilerin yaşantısını kolaylaştırmak için son derece önemli bir konudur.

Konu ile alakalı olarak en çok başvurulan yöntem, bilişsel davranışçı terapi olarak bilinmektedir. Bu yöntem, kendi için kişiyi korktuğu şeye maruz bırakma gibi çeşitli aşamalardan oluşmaktadır. Ayrıca, araştırmalar ve analizler neticesinde uzun dönemde oldukça verimli sonuçlar alınmaktadır. Bu yöntem ile, korku sahibi kişi, yavaş yavaş korku duydukları durumlara maruz bırakılmaktadır. Kişiler, kademeli olarak daha güvenli hale gelirler ve korku durumları giderek azalmaktadır.

Akrofobiye sahip olan kişiler, tedavi aşamasında, alanında uzman bir psikolojik danışman tarafından korku uyaranlarına maruz bırakılmakta veya yönlendirilmektedir. Ayrıca, kişileri direkt olarak temas kurabilecekleri, korkularına kendilerini maruz bırakmaları şeklinde de bu yöntem uygulanabilmektedir. Ayrıca, bu maruz bırakma durumu canlandırma veya sembolik olarak da gerçekleşebilmektedir. Son yıllarda, bu durum ile alakalı olarak sanal gerçeklik ortamlarının kullanıldığı bilinmektedir. Bu canlandırma yöntemi bireysel olarak veya bu korkuya sahip bir grup arasında da gerçekleştirilebilir.

Yükseklik korkusunu oluşturan ve bunun sonucunda ortaya çıkan belirtiler, tedavi sonucunda her zaman tamamen ortadan kalkmamaktadır. Ancak, kişilerin asansöre binmek, pencereden bakmak veya merdiven çıkamamak gibi basit aktiviteleri gerçekleştirdiğinde, hayatını etkileyecek duruma gelmemesi sağlanmaktadır. Kişilerin psikolojik yardım almaları, hem bireysel hem de sosyal yaşamları üzerinde oldukça verimli sonuçlara ulaşmalarını sağlamaktadır. Ayrıca, bu tedavi yöntemleri devamlı olarak değerlendirilmekte ve yenilikçi yaklaşımlar uygulanmaktadır. Bahsi geçen sanal gerçeklik yöntemi, kişilerin korkuları üzerinde oldukça etkili sonuçlar vermektedir. Bu sayede, kişiler gerçekten maruz bırakılmadan, korkuları ile yüzleşmekte ve bunun sonucunda herhangi bir olumsuz durumla karşılaşmadıklarını görebilmektedir. Yükseklik korkusunu yenmede oldukça avantajlı olan bu yöntem, bu korkuya sahip kişilere oldukça yardımcı bir yöntemdir.

Akrofobi, tedavisi mümkün olan sorunlardandır. Bu gibi psikolojik sorunlarda genellikle çeşitli terapi yöntemleri uygulanmaktadır.

Akrofobi şikayeti ile kendisine gelen hastaları ile ilgili bazı incelemelerde bulunan psikologlar, öncelikle yükseklik korkusu nedenleri hakkında araştırmalar yapmakta ve bu nedenlere göre bir psikoterapi yöntemi belirlemektedir. Özellikle bilişsel – davranışçı terapi, bu alanda en sık uygulanan psikoterapi yöntemidir. Bu yöntem sayesinde bireyler yükseklik korkusu ile nasıl başa çıkabileceğini öğrenebilmekte, korkusu ile yüzleşebilmekte ve bu durumun üstesinden gelebilmektedir. Yükseklik korkusu olan birey, daha önce hayal dahi edemediği çeşitli problemlerin üstesinden bu şekilde kolaylıkla gelebilmektedir.