Panik Atak (Panik Bozukluk) Nedir? Belirtileri ve Terapi Desteği – Kln. Psk. M. Cem Yiğit
Yazı İçeriği
Panik atak, aniden ortaya çıkan ve kişiye “kontrolünü kaybedeceği”, “çıldıracağı” ya da “kalp krizi geçirip öleceği” hissini veren yoğun ve bunaltıcı bir korku nöbetidir. İstanbul Etiler’deki klinik çalışmalarımda ve danışan görüşmelerimde sıkça gözlemlediğim üzere; bu durumu yaşayan bireyler genellikle ilk etapta sorunun “psikolojik” olduğunu düşünmezler. Çarpıntı ve nefes darlığı o kadar gerçektir ki, soluğu defalarca acil servislerde alırlar. Ancak tıbbi tetkikler temiz çıktığında, sorunun kökeninin psikolojik olduğu anlaşılır. Bu kapsamlı rehberde; panik atağın nedenlerini, belirtilerini ve bilimsel terapi yaklaşımlarını bir uzman gözüyle bulacaksınız.
Panik Atak Nedir ve Neden Olur?
Panik atak, vücudun “Savaş ya da Kaç” mekanizmasının yanlış zamanda, ortada gerçek bir tehlike yokken devreye girmesidir. Beyin, yanlış bir alarm verir ve vücudu hayati bir tehlike varmış gibi hazırlar.
Nedenleri tek bir faktöre bağlı değildir; genellikle biyolojik, genetik ve çevresel faktörlerin birleşimiyle ortaya çıkar:
Genetik Yatkınlık: Ailesinde panik bozukluk veya anksiyete öyküsü olanlarda görülme riski daha yüksektir.
Beyin Kimyası: Serotonin ve noradrenalin gibi nörotransmitterlerin dengesizliği.
Stresli Yaşam Olayları: Boşanma, iş kaybı, sevilen birinin kaybı (Yas) veya travmatik kazalar tetikleyici olabilir.
Kişilik Yapısı: Mükemmeliyetçi, kontrolcü veya kaygılı mizaca sahip bireyler daha yatkındır.
Panik Atak Belirtileri Nelerdir? (DSM-5 Kriterleri)
Bir korku nöbetine “Panik Atak” diyebilmemiz için, aşağıdaki belirtilerden en az dördünün aniden başlaması ve 10 dakika içinde zirveye ulaşması gerekir:
- Kalp Çarpıntısı: Kalbin yerinden çıkacakmış gibi atması.
- Nefes Darlığı: Boğuluyor gibi hissetme, derin nefes alamama.
- Terleme ve Titreme: Ateş basması veya üşüme nöbetleri.
- Göğüs Ağrısı: Kalp krizi geçirildiği sanrısını yaratan baskı hissi.
- Uyuşma ve Karıncalanma: Özellikle el, ayak ve yüzde.
- Gerçekdışılık Hissi (Derealizasyon): Ortamdan kopma veya kendine yabancılaşma (Depersonalizasyon).
- Ölüm Korkusu: “Şu an ölüyorum” düşüncesi.
- Kontrolü Kaybetme Korkusu: “Çıldıracağım” veya “Başkalarına rezil olacağım” korkusu.
Panik Atak ve Anksiyete Arasındaki Farklar
Danışanlarımın en sık karıştırdığı iki kavramdır. İkisi de kaygı içerse de birbirinden farklıdır:
- Panik Atak: Aniden gelir, çok şiddetlidir, fiziksel belirtiler ön plandadır ve genellikle kısa sürer (10-30 dakika). “Kriz” gibidir.
- Anksiyete (Yaygın Kaygı): Zamana yayılır, şiddeti daha düşüktür ama süreklidir. Gelecekle ilgili endişeler (“Ya şöyle olursa?”) ön plandadır.
Panik Atak ve Agorafobi İlişkisi
Panik bozukluk tedavi edilmediğinde, kişi “Ya tekrar atak geçirirsem ve yardım alamazsam?” korkusuyla (Beklenti Anksiyetesi) güvenli alanından çıkmak istemez. Kalabalık yerlere girmekten, toplu taşıma kullanmaktan veya tek başına sokağa çıkmaktan kaçınmaya başlar. Bu kaçınma davranışına Agorafobi (Alan Korkusu) denir.
Etiler’deki ofisimize başvuran pek çok danışanımızda, panik atağın zamanla yaşam alanını kısıtlayan bir agorafobiye dönüştüğünü gözlemliyoruz. Bu yüzden erken müdahale, sosyal izolasyonu önlemek için kritiktir.
Atak Anında Ne Yapmalı? İlk Yardım Önerileri
Eğer bir atak yaşıyorsanız, şu adımları hatırlamaya çalışın:
- Savaşmayın: “Geçsin, dursun” diye direnmek kaygıyı artırır. Bu durumun bedensel bir yanlış alarm olduğunu ve geçici olduğunu kendinize hatırlatın. “Bu sadece bir atak ve birazdan bitecek.”
- Nefesi Düzenleyin: Hızlı ve kesik nefes almak (hiperventilasyon) belirtileri artırır. 4 saniyede nefes alıp, 7 saniye tutup, 8 saniyede yavaşça verme egzersizini uygulayın.
- Odağı Değiştirin: İçinize değil, dışarıya odaklanın. Etrafınızdaki 5 objeyi sayın, 4 sesi duymaya çalışın (Topraklama Tekniği).
Panik Atakta Terapi Yaklaşımı: Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)
Panik bozukluk, psikoterapiye en hızlı ve olumlu yanıt veren tablolardan biridir. İlaç tedavisi semptomları baskılayabilir ancak kalıcı çözüm için düşünce yapısının değişmesi gerekir.
Bu süreçte Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) en etkili yöntem olarak kabul edilir. Terapi sürecinde şunları hedefleriz:
- Bilişsel Yeniden Yapılandırma: “Kalbim çarpıyor, demek ki ölüyorum” şeklindeki felaketleştirici düşünceyi, “Kalbim çarpıyor çünkü şu an korktum, bu tehlikeli değil” düşüncesiyle değiştirmek.
- Maruz Bırakma (Exposure): Kişinin kaçındığı durumlara (örn: asansöre binmek, kalabalığa girmek) kademeli olarak ve güvenli bir şekilde alışmasını sağlamak.
Etiler ofisimizde yürüttüğümüz seanslarda, danışanın kendi bedeninden korkmamasını ve yaşamının kontrolünü tekrar eline almasını sağlamayı amaçlıyoruz.

Panik atak kaderiniz değildir. Bu döngüyü kırmak ve yaşam kalitenizi artırmak için profesyonel bir destek alabilirsiniz. Süreç hakkında bilgi almak veya randevu oluşturmak için Etiler ofisimizle iletişime geçebilirsiniz.