Obsesif Kompülsif Bozukluk (OKB), halk dilince bilinen adı ile takıntı hastalığı, mantık dışı olan duygu ve düşüncelerin kişilerin devamlı olarak tekrar eden davranışlar sergilemesine neden olan psikolojik bir hastalıktır.
Obesesif Kompülsif Bozukluğu olan bireyler genellikle düşüncelerinin mantık dışı olduğunu kavrayamamakta ve bunun ile beraber genel olarak bu düşüncelerinden kurtulmaya bırakmaya çalışmaktadır. Ancak bu çalışmalar kişilerin problemlerini ve endişelerini daha çok artırmaktadır. Kendisini rahatsız eden düşünceleri göz ardı etmeye çalışan ya da bu düşüncelerden kurtulmaya çalışan kişi daha çok stres altına girmekte ve yeni düşüncelere kapılarak içinden çıkamayacağı bir döngü içerisine girmektedir.
Obsesif Kompülsif Bozukluk, yani diğer adı ile takıntı hastalığı, ilk zamanlarda oldukça nadir görülen bir hastalık olarak kabul edilirken, son dönemlerde sıklıkla rastlanır hale gelmiştir. Genel olarak büyük toplumlarda konu ile alakalı yapılan araştırmalara göre, her 100 kişiden 2 ya da 3’ünde obsesif kompülsif bozukluğa rastlanmıştır. Toplumdan topluma da değişiklik gösterebilen bu rahatsızlık, daha çok;
- Bulaşma obsesyonu ve temizlik kompülsiyonu,
- Kuşku obsesyonu ve kontrol kompülsiyonu,
- Cinsel içerikli obsesyonlar,
- Dini içerikli obsesyonlar,
- Simetri – düzen obsesyon ve kompülsiyonları,
- Dokunma kompülsiyonları,
- Sayma kompülsiyonları,
- Biriktirme ve saklama kompülsiyonları,
- Batıl itikat,
- Uğurlu – uğursuz sayılar,
- Renkler obsesyon ve kompülsiyonlardır. Bu gibi takıntılar, Türkiye’de ve tüm dünya ülkelerinde en sık rastlanılan obsesif kompülsif bozukluklarındandır.
Obsesif Kompülsif Bozukluk Hastalarına Nasıl Davranılmalı?
Obsesif Kompülsif Bozukluk hastaları yakınlarının bu hastalar için daha ihtiyatlı davranması gerekmektedir. Takıntı hastalarının elinde olmayan düşüncelere sahip olduğu göz önünde bulundurulmalı ve anlamaya çalışılmalıdır. Hastalığı ile alakalı yargılama ya da eleştiride bulunulmamalı, aksine kendisini iyi hissedebilmesi için destek verilmesi, baskıcı ve tutumlu davranışlardan kaçınılmalıdır.
Obsesif kompülsif bozukluğu olan hastalar ile iletişime geçmek için hastalık üzerinden konuşulmaması gerekir. Özellikle baba ile iletişimlerde kişinin onaylanma, takdir edilme, tolerans tanına gibi durumlara ihtiyacı olduğu bilinmelidir. Dolayısıyla eksikleri ve hataları üzerinden değil, pozitif yanları ve gelişmeleri üzerinden değerlendirilmesi ve bunun kişiye de ifade edilmesi gerekir.
Obsesif Kompülsif Tedavisi
Obsesif Kompülsif Bozukluk, bireylerin günlük yaşamını büyük ölçüde etkileyen, kısıtlayan, sosyal, aile ve iş hayatında işlev kayıplarına neden olan bir hastalıktır. Yaşam kalitesini oldukça etkileyen bu hastalığın kronikleşme ihtimalinin de yüksek olması sebebi ile tedavi edilmesi gerekmektedir. Obsesif Kompülsif Bozukluk tedavisi ise ilaç ya da bilişsel – davranışçı tedavi yöntemleri ile gerçekleştirilmektedir.
İlaç tedavisi, ağırlıklı olarak serotonin sistemi üzerinde etkili olan ilaçlar sayesinde oldukça faydalı olmaktadır. Serotonin Geri Alım Engelleyici İlaçlar adı altında kullanılmakta olan bu ilaçlar, ilaç tedavisinde büyük başarı elde edilirken, yaygın olarak tercih edilmektedir.
Bilişsel – Davranışçı tedavi yönteminde ise, takıntı hastaları kendilerinde endişeye yol açan düşünceler ile bu düşüncelerden uzaklaşarak, uzaklaşmaya çalışarak başa çıkma yollarını edinmektedir. Bu gibi davranış tedavilerinin amacı, kişileri obsesyonları ile karşı karşıya getirmek ve karşılaşmadan ortaya çıkan kaygıları azaltmak adına devreye giren tekrarlayıcı davranışların önüne geçmektir.
Okb li ile yasamak .. yasayani nasil etkiler
Eğer sizde böyle bir hastalığa yakalandıysanız dinlemek isterim çünkü ben 7 aydır atlatamadım
Benim kardeşim böyle 5 yıldır ama aslaa hastneye gitmeyi kabul etmiyor durumu çok kötü napıcaz bilmiyorum asla hastane diyemiyoruz hemen sinirim bozuldu diyip ağlamaya başlıyor kendisi hareketler ediyor annemede yapmaya çalışıyor dayanamıyoruz biraz paylaşabilir misiniz siz napiyorsunuz napabiliriz biz
Kaymakamliga dilekce verip zorla goturun siz kontrol.edemiyosaniz beklemek ona verilen en buyuk zarar olur
Kuşku obsesyonu ve kontrol kompülsiyonu, oldugunu dusunuyorum.
Esimin kardesleri para istiyordu Mesaj veya aramalarda goruyordum. Esim, susuyor ve beni de susturuyordu.
Spor, yoga, masaj,akupuntur yuruyusler ile kendimi tam rahatlatiyordum ki 2 -3 ay sonra diger kardesi para istiyordu. Kardes de cok var. Hersey bitiyor , kardesleri tek tek cocuklarini egitim icin yurtdisina gondermek istiyor.
Gittigim de sicak bir hosgeldin hic olmadi.
Aradiklarinda da para istediler , esin nasil selam soyle demiyorlardi.
Aksamlari yastiga basimi koydugumda uykuya dalardim.
Neden hatir sormak icin aramiyorsunuz?
Biz zengin degiliz? Hatta bes parasizken evlendik, hic bir sey almadik hatta yatili bakici olarak kaldim esim Tr den vize al gel dediler, icimden konusmaya basladim ve esimin telefonunu kontrol etmeye basladim.
5 yil susturuldum icin son bir aydir kontrolsuzce agliyorum.
Enerjim, iniyor cikiyor,
Yasam sevincim gitti
Degersizlik duygusu verdiler.
Annem babamida kaybettigim bu sure de yanlizlik ve
bir de bebek kucagimda gece gunduz uykusuzluk ustune o bebekle egitim ve staja gittim okulum son yili tukendim 3 gundur de sinir hapi kullanmaya basladim.
2 sozumun arasinda kahka atardim, herseyin ustesinden geliriz dedim ve geldikte bu hastaligimin da ustesinden gelecegim inaniyorum.
Psikolojikmen çok etkiliyor gerçekten isyan edebilecek bir duruma bile sürükleyebiliyor insanı annemden örnek veriyorum annem artık dayanamıyor çok çaresiz hissediyor kardeşim böyle 5 yıldır kardeşim ölseydi annem bu kadar acı cekmezdi kendisi de böyle diyor 🙁