Uzman Klinik Psikolog

Mehmet Cem Yiğit

Bireysel Terapi

Hayatınıza sağlıklı ve mutlu bir şekilde devam edebilmeniz için öncelikli olarak ihtiyaçlarınızın farkına varmalı ve dile getirmelisiniz. Yetişkin terapisiyle birlikte ihtiyaçlarınızı fark edip, çözüme giden yolda birlikte adım atacağız.

Aile ve Çift Terapisi

İlişkinizdeki anlayış ortamını korumak adına, çiftlerin ve ailelerin iletişimlerini güçlendirip; öncelikli olarak sorunları ve bu sorunları oluşturan etmenleri dile getirmeyi,akabindeyse çiftler tarafından ortaya koyulacak akılcı çözümlere ulaşmayı hedefleyeceğiz.

Cinsel Terapi

Cinsel terapi eşliğinde çiftlerin cinsel işlevlerindeki bozuklukların giderilmesini ve çiftlerden birisi tarafından yanlış olarak tanımlanan cinsel davranışların düzeltilmesini hedefleyeceğiz.

Uzman Klinik Psikolog Mehmet Cem Yiğit
Uzman Klinik Psikolog Mehmet Cem Yiğit

Uzman Klinik Psikolog

uzman
klinik
psikolog

Mehmet Cem Yiğit

2016 yılında İzmir Yaşar Üniversitesi’nde Lisans eğitimini Psikoloji (%100 İngilizce) üzerine tamamlayan Mehmet Cem Yiğit, yüksek lisans eğitimini ise 2016 – 2018 yılları arasında İstanbul Üsküdar Üniversitesi’nde Klinik Psikoloji üzerine tezli olarak tamamlamıştır.

Yüksek lisansını “Bireylerde Benlik Saygısı ve Cinsel Özyeterlilik İlişkisinde Bilişsel Çarpıtmaların Rolü” adlı tez başlığıyla tamamlayan Mehmet Cem Yiğit, yüksek lisansını yaptığı süreçte çeşitli kurum ve kuruluşlarda psikolog olarak görev almıştır. Seçtiği çalışma alanları doğrultusunda Bilişsel Davranışçı Terapi ekolü ile seanslarını yürütmekte olup, Boşanma Terapisi, Cinsel Terapi, Evlilik ve Çift Terapisi ve Çözüm Odaklı Terapi gibi özel eğitimler de almıştır. Yüksek lisansını tamamladıktan sonra ise 2018 yılında açtığı Uzman Psikolog Mehmet Cem Yiğit Danışmanlık Ofisi’nde danışanlarıyla bir araya gelmiştir.

Sizi Arayalım

Mehmet Cem Yiğit ile randevunuzu oluşturmak için iletişim bilgilerinizi bırakırsanız sizi arayabiliriz.

Randevu Talebi Oluşturmak İçin Tıklayınız

Blog

Klostrofobi, kapalı alan korkusu olarak ifade edilen bir tür psikolojik rahatsızlıktır. B u gibi bir hastalığa sahip olan bireyler çoğunlukla

Ağır Depresyon Tedavi Edilmezse Ne Olur? Çağımızın en popüler hastalıklarından biri olan depresyon, bir duygudurum bozukluğu ya da psikolojik bozukluk

Danışan Yorumları

Sıkça Sorulan Sorular

Psikolog nedir? Psikolog nasıl eğitim alır?

Psikolog Nedir?

Psikolog, insan davranışlarını ve zihinsel süreçlerini inceleyen bir uzmandır. Bu uzman, bireylerin duygusal, zihinsel ve davranışsal problemleri üzerine çalışarak danışmanlık ve terapi hizmetleri verir. Psikologlar, farklı alanlarda uzmanlaşarak çocuk psikolojisi, klinik psikoloji, endüstriyel psikoloji gibi dallarda çalışabilirler.

Psikolog Nasıl Eğitim Alır?

Bir psikolog olabilmek için öncelikle lisans düzeyinde psikoloji bölümünden mezun olmak gerekmektedir. Daha sonra, yüksek lisans veya doktora programlarına devam ederek uzmanlaşma alanlarında eğitim alabilirler. Eğitimleri sırasında insan zihni ve davranışı üzerine detaylı bir şekilde çalışarak teorik bilgi ve uygulamalı deneyim kazanırlar. Eğitim sürecini tamamlayan psikologlar, ruhsal problemlerle baş etme, duygusal sorunlara çözüm bulma konusunda bireylere yardımcı olabilirler.

Psikolog hangi alanlarda destek sağlar?

Psikolog, bireylerin zihinsel ve duygusal sağlığını destekleyen uzmanlardır. Psikologlar farklı alanlarda destek sağlayarak, bireylerin yaşamlarında olumlu değişiklikler yapmalarına yardımcı olurlar.

Psikologlar, genellikle bireylerin günlük yaşamlarında karşılaştıkları zorluklarla başa çıkmalarına yardımcı olurlar. Örneğin, iş stresi, ilişki sorunları, kaygı, depresyon gibi konularda danışanlara destek sağlarlar.

Ayrıca, psikologlar çocuk ve ergenlerin zorluklarını anlamalarına ve çözmelerine yardımcı olur. Okul başarısızlığı, davranış problemleri, sosyal ilişkiler gibi konularda da destek sunarlar.

Psikolojik testlerin kullanım amaçları nelerdir?

Psikolojik testler, bireylerin zihinsel durumlarını değerlendirmek ve çeşitli psikolojik özelliklerini ölçmek için kullanılan değerli araçlardır. Bu testlerin birçok farklı amaçla kullanıldığını söyleyebiliriz. Örneğin, kişilik testleri, bireylerin kişilik özelliklerini anlama ve anlamlandırma amacıyla kullanılır. Zeka testleri ise bireylerin bilişsel yeteneklerini ölçmek için kullanılır.

Psikolojik testler ayrıca klinik anlamda da kullanılırlar. Bir psikolog, bir bireyin depresyon, anksiyete veya diğer zihinsel sağlık durumlarını değerlendirmek için çeşitli testler kullanabilir.

Bununla birlikte, psikolojik testler aynı zamanda araştırma amaçlarıyla da kullanılır. Örneğin, bir psikolog, belli bir davranışın nedenlerini anlamak için belirli bir testi uygulayarak veri toplayabilir. Bu sayede, psikologlar insan davranışlarını ve zihinsel süreçleri anlamak için daha derinlemesine bilgi elde edebilirler.

Önce Psikoloğa mı Psikiyatriye mi gitmelisiniz?

Çeşitli problemler ile mücadele etmek zorunda kalan bireyler, yaşamını olumsuz yönde etkileyen olayların ardından psikolojik yardım alma kararı verme konusunda güçlük çekebilmektedir. Bu doğrultuda bir uzmana müracaat etme kararını vermek cesaret isteyen ve oldukça önemli olan bir adım olurken, bu durum aynı zamanda bireyin yersiz ve aslı olmayan önyargılardan kurtulmak, iyileşmek istediğinin bir göstergesidir. Bu gibi durumlarda bir uzmandan destek almak isteyen bireylerin aklına takılan ilk soru ise önce psikoloğa mı yoksa psikiyatriye mi gitmesi gerektiğidir.

Psikiyatristler, tıp fakültesinden mezun olduktan sonra 4 yıllık psikiyatri uzmanlığını da tamamlayan, ruhsal rahatsızlıkların fizyolojik temelleri ile ilgilenen ve ilaç yazma yetkisine sahip olan uzman hekimler olarak tanımlanmaktadır. Psikologlar ise, üniversitelerin Fen – Edebiyat Fakültelerinden 4 yıllık Psikoloji eğitimini tamamlayan, bireyler mevcut ve sağlıklı olmayan duyguların, düşüncelerin, davranışların bilinç altındaki sebepleri ile ilgilenen ve bu sebeplerin çözümü üzerine çalışmalar yürüten ruh ve sinir hastalıkları uzmanlarıdır. Almış oldukları 4 yıllık psikoloji eğitiminin üzerine 2 yıllık yüksek lisans eğitimlerini de tamamlayan psikologlar, “Klinik Psikolog” unvanı ile psikoterapi hizmeti sunabilmektedirler.

Psikiyatriye Hangi Durumlarda Gidilir?

Bireylerin;

  • Şizofreni belirtilerini taşıması,
  • Devamlı olarak farklı duygulara kapılması ve sık sık duygu değişimleri yaşaması,
  • Alkol, uyuşturucu ya da sigara bağımlısı olması,
  • Beslenme bozukluğu yaşaması,
  • Kendini devamlı bitkin hissetmesi,
  • Uyku problemleri yaşaması,
  • Kişilik bozukluğu gibi sorunlar görülmesi halinde psikiyatriste gitmesi gerekmektedir.

Bu gibi durumlarda psikiyatrist, kendisine müracaat eden danışanlarına çeşitli tedavi ve ilaçlar başlatarak, sorunlarına çözüm sağlayabilmekte ve sağlığına kavuşmasını sağlayabilmektedir.

Önce Psikoloğa mı Psikiyatriye mi Gitmelisiniz?

Günümüzde psikolojik destek almak isteyen pek çok birey önce psikoloğa mı yoksa psikiyatriste mi gitme konusunda kararsız kalmaktadır. Aslında bu kararı vermek tek başına mümkün değildir. Psikolog uzman ve psikiyatristler çoğu zaman anlaşmalı olarak çalışmalar yürütmektedir. Bunun nedeni ise her iki dalda hizmet veren bu uzmanların asıl görevinin, ruhsal alanda yapılan bilimsel araştırmaları takip ederek, bu araştırmalar doğrultusunda danışanına hizmet vermek olmasıdır. Psikologlar ve psikiyatristler gerekli gördükleri takdirde birbirlerine yönlendirmeler yapmakta ve duruma göre ilaç tedavisinin yanında psikoterapi ya da psikoterapinin yanında ilaç tedavisi ile tedaviyi desteklemektedirler. Yapılan son araştırmalara göre ilaç tedavisi hastalığın tedavisinde tek başına yeterli olmazken, psikoterapi ile de davranışların yeniden yapılanması sağlanmaktadır.

Psikolog ne sorar?

Psikologlar, danışanlarının duygularını, düşüncelerini ve davranışlarını anlamak için çeşitli sorular sormaktadırlar. Bu sorular, danışanın yaşadığı sorunları derinlemesine anlamak ve uygun tedavi yöntemlerini belirlemek için kullanılır. Psikologlar, psikolojik durumun kökenlerini anlamak, danışanın yaşamındaki olumsuz desenleri tespit etmek ve danışana daha iyi bir zihinsel sağlık ve refah sağlamak için sorular sorarlar.

Bu sorular genellikle danışanın çocukluk dönemine, aile ilişkilerine, iş hayatına, kişisel ilişkilere ve yaşam deneyimlerine odaklanabilir. Psikologlar, geçmişteki travmaları, kaygı ve depresyon semptomlarını, stres faktörlerini, dürtü kontrolünü, özgüven seviyelerini ve duygusal ilişkileri değerlendirmek için genellikle detaylı bir tarih alırlar.

Danışanın psikolojik durumunu daha iyi anlamak için, psikologlar ayrıca belirli durumlarda psikolojik testler kullanabilirler. Bu testler, duygusal durumları, kişilik özelliklerini ve bilişsel yetenekleri değerlendirmek için tasarlanmıştır.

Psikoloğa gitmek gerçekten işe yarıyor mu?

Psikoloğa gitmek, ruhsal ve zihinsel sağlığımızı korumak ve iyileştirmek için oldukça etkili bir yöntemdir. Psikologlar, çeşitli terapi teknikleri ve danışmanlık hizmetleriyle bireylerin yaşadığı zorlukları anlamalarına ve bu zorluklarla başa çıkmalarına yardımcı olurlar. Ancak psikoloğa gitmenin faydaları kişiden kişiye değişebilir.

Her bireyin psikolojik destek almaya ihtiyacı olabilir. Bu nedenle, psikologa gitmek, stres, anksiyete, depresyon, ilişki problemleri, bağımlılık, travma sonrası stres bozukluğu, yas ve başka pek çok konuda yardıma ihtiyacı olan herkes için faydalı olabilir. Psikolojik destekten fayda görmek için kişinin açık olması ve bu desteği istemesi önemlidir.

Terapi sürecinin etkili olması için psikoloğa güvenmek ve ilişki kurabilmek de oldukça önemlidir. Psikoloğa gitmenin kişiye etkisi, terapi sürecine ve psikologun uzmanlık alanına göre değişebilir. Ancak genel olarak, psikologa gitmek, bireyin kendini daha iyi anlamasını, duygusal denge sağlamasını ve yaşam kalitesini arttırmasını sağlayabilir.

Psikoloğa kaç günde bir gidilir?

Psikologa kaç günde bir gidilir? Psikoloğa düzenli olarak gitmek, psikolojik sağlığımızı korumak ve geliştirmek için önemlidir. Ancak bu sıklık, kişisel ihtiyaçlar ve terapistinizin önerilerine göre değişebilir. Bazı durumlarda haftalık seanslar uygun olabilirken, bazı durumlarda ayda bir seans yeterli olabilir. Bu konuda en doğru bilgiyi, sorunlarınızı ele almak ve terapistinizin önerilerine göre belirleyebilirsiniz.

Terapistinizle birlikte belirleyeceğiniz seans sıklığı, yaşadığınız zorluklara, terapi sürecinin ilerleyişine ve psikolojik ihtiyaçlarınıza göre şekillenir. Özellikle akut durumlarda ve yoğun stres altında ise haftalık veya daha sık seanslar önerilebilir. Ancak durumunuz iyileştikçe veya terapi süreci ilerledikçe seans sıklığı azaltılabilir.

Psikologunuzun size uygun gördüğü seans sıklığını takip etmeniz, terapi sürecinden en iyi şekilde faydalanmanıza yardımcı olacaktır. Unutmayın ki, psikolojik destek almak istemeniz, belirli bir seans sıklığına uyum sağlamanız gerektiği anlamına gelir. Terapinin etkili olabilmesi için düzenli olarak psikologunuza gitmek, kendinizi ve psikolojik sağlınızı önemsemek anlamına gelir.

Psikolog ve psikiyatrist arasındaki farklar nelerdir?

Psikolog ve Psikiyatrist Arasındaki Farklar Nelerdir?

Psikolog ve psikiyatrist terimleri genellikle birbirine karıştırılan meslek gruplarıdır. Her ikisi de mental sağlık alanında hizmet verir, ancak farklı eğitim ve yaklaşımlara sahiptir.

Psikolog, genellikle bireysel, aile veya grup terapileri gibi konularda danışmanlık ve destek sağlar. Psikologlar, genellikle lisans veya doktora derecesine sahip olup, psikoloji alanında eğitim almışlardır. Tedavi sürecinde bilişsel davranışçı terapi, psikanaliz, insanist terapi gibi çeşitli terapi yöntemlerini kullanabilirler.

Psikiyatrist ise tıp fakültesi mezunu olup, uzmanlık eğitimleri sonucu psikiyatri alanında uzmanlık derecesi almış hekimlerdir. Psikiyatristler, hastalıkların teşhisini koyma, ilaç reçeteleme ve farmakoterapi gibi süreçlerde yetkilidirler. Genellikle ciddi ruhsal hastalıkların tedavisi ve yönetimi için tercih edilirler.

Psikolog seçerken dikkat edilecek unsurlar nelerdir?

Psikolog seçerken dikkat edilecek unsurlar hakkında bilgi sahibi olmak, terapi sürecinin daha verimli geçmesi ve uyum sağlanması açısından oldukça önemlidir. Psikolog seçerken nelere dikkat edilmesi gerektiği konusunda bilgi sahibi olmak, danışanların doğru terapi süreci geçirmesine yardımcı olabilir.

Psikolog seçerken dikkat edilmesi gereken unsurlardan biri, psikologun eğitim ve deneyim düzeyidir. Psikologun hangi alanda uzmanlaştığı, ne kadar deneyime sahip olduğu gibi konular incelenerek tercih yapılabilir. Ayrıca, danışanın tercih ettiği terapi yöntemi ve psikologun bu konuda ne kadar deneyime sahip olduğu da önemli bir unsurdur.

Psikolog seçerken dikkat edilmesi gereken bir diğer unsur ise kişisel uyumdur. Danışanın, psikolog ile olan ilişkisi oldukça önemlidir. Bu nedenle, danışanın psikologla ilk görüşmesi sırasında kendini nasıl hissettiğini değerlendirmesi ve psikologun kişisel uyum sağlayıp sağlamadığına dikkat etmesi gerekmektedir.

İlk psikolog randevusu nasıl alınır?

Günümüzde pek çok birey yaşamış olduğu çeşitli sorun ve travmatik dönemlerin ardından psikolojik destek alma ihtiyacı duymaktadır. Her ne kadar ilk psikolog randevusu düşüncesi zor geldiği gibi bireylerde çekingenlik ya da gerginliğe neden olsa da, bazen yaşanan birçok durum ya da dönemin neticesinde bir uzmandan yardım almak yararlı olmaktadır.

Psikolog ya da psikiyatrlara gitmek için herhangi bir zaman tayin etmek mümkün olmamakla beraber, bireyin hayatının eskisi olmadığını eskiye nazaran daha negatif duygu ve düşüncelere sahip olduğunu, davranışlarında bir yavaşlama, eylem ve aktivitelerinde bir hayli düşüş yaşadığını fark ettiğinde psikolojik destek alması gerektiğini anlayabilmektedir. Bu doğrultuda yapılan psikolog seçimi de önemli olurken, tercih edilen uzmandan psikolog randevu alınarak tedaviye başlanılabilmektedir.

Psikolog Seçiminde Nelere Dikkat Etmelisiniz?

Bireylerin ilk kez alacak oldukları psikolojik danışma ve yardım için en doğru uzmanı seçebilmek adına titizlik göstermeleri gerekmektedir. Psikolog seçimi yapılırken dikkat edilmesi gereken bazı hususlar mevcutken, bunların başında psikoloğun uzmanlığı, eğitimleri ve yeterliliği gelmektedir. Örneğin; bireyin, destek alacağı konu ile alakalı olarak psikoloğun yeterliliğini araştırması, 4 yıl psikoloji okuduktan sonra hangi alanda uzmanlık aldığını öğrenmiş olması gerekmektedir.

Bunun ile beraber internet üzerinden kendisini uzman bir psikiyatrist ya da psikolog olarak tanıtan kişilerin diploma ve uzmanlık belgelerini görmeyi talep etmek gerekirken, daha önce psikoloğa giden yakın çevrenin tavsiyeleri de yararlı olabilmektedir. Görüşülen psikoloğun kesin tedavi edebileceğine dair söylemlerde bulunması halinde de doktorun güvenilirliğinin araştırılması, alınan hizmet karşılığında ödenen ücret için fatura talep edilmesi de gerekmektedir. Fatura vermek istemeyen klinikler genellikle merdiven altı olup devlette kaydı bulunmayan klinikler olabilmektedir. Bu gibi durumlarda bireylerin ilgili birimlere şikayette bulunması gerekmektedir.

Konu bireyin sağlık durumu olması sebebi ile alınacak olan psikolojik destekte psikolog seçimi büyük önem teşkil etmektedir.

Psikoloğa Gitmek İçin Nasıl Randevu Alınır ?

Zihinsel sağlık, yaşam kalitemizi etkileyen önemli bir faktördür. Hayatın getirdiği zorluklarla baş etmek, duygusal dengeyi sağlamak veya kişisel gelişimimizi desteklemek için zaman zaman bir psikologdan yardım almak gerekebilir. Psikoloğa randevu almak, zihinsel refahınızı güçlendirmenin ve içsel dengeyi sağlamanın ilk adımlarından biridir. Bu makalede, psikoloğa randevu almanın önemini vurgulayacak, adım adım nasıl başlayabileceğinizi açıklayacak ve ilk görüşmede psikologunuzun size ne tür sorular sorabileceğini keşfedeceksiniz.

  1. Kendinizi Değerlendirin:

Öncelikle, içsel bir değerlendirme yapın ve zihinsel sağlığınızı gözden geçirin. Kendinizi sürekli olarak üzgün, endişeli, stresli veya takıntılı hissediyor musunuz? Günlük yaşamınızı etkileyen sorunlarınız var mı? Eğer cevabınız evetse, bir psikologdan yardım alma zamanı gelmiş olabilir.

  1. Uygun Bir Psikolog Seçin:

Bir psikolog bulmak için araştırma yaparken, sizinle uyumlu bir terapisti seçmek önemlidir. İyi bir başlangıç noktası, saygın psikoloji derneklerinin web sitelerinde veya güvenilir sağlık rehberlerinde yer alan bilgilere göz atmaktır. Terapistin uzmanlık alanlarını, tedavi yöntemlerini ve terapi yaklaşımını anlamak için web sitelerini inceleyin.

  1. İletişime Geçin:

Psikologla çalışmaya karar verdiğinizde, iletişime geçmek için telefon veya e-posta kullanabilirsiniz. İletişim bilgilerini web sitelerinde bulabilirsiniz. İlk görüşme için randevu talep ederken, size uygun olan gün ve saatleri belirtin. Randevu talepleri genellikle kısa sürede yanıtlanır.

  1. İlk Randevu:

İlk randevunuz geldiğinde, psikologun ofisine veya çevrimiçi platforma bağlanın. Bu seans, sizinle bir bağ kurmayı amaçlayan bir değerlendirme sürecini içerecektir. Psikologunuz sizi dinleyecek, sorular soracak ve size doğru tedavi yöntemlerini önermek için gerekli bilgileri toplayacaktır. İlk seansta, terapistinizle güvenli bir ilişki kurmaya çalışın ve kendinizi rahat hissettiğinizden emin olun.

Psikolog İlk Görüşmede Ne Sorar?

İlk görüşme sırasında, psikologunuz size genellikle aşağıdaki türden sorular sorabilir:

  1. Şu anda sizi bir psikologa yönlendiren sorunlar veya nedenler nelerdir?
  2. Geçmişteki yaşam deneyimleriniz hakkında bana biraz bilgi verebilir misiniz?
  3. Duygusal ve zihinsel sağlığınızı nasıl değerlendirirsiniz?
  4. Günlük yaşamınızı etkileyen stres faktörleri veya zorluklar nelerdir?
  5. Duygusal olarak nasıl destek arıyorsunuz ve hedefleriniz nelerdir?
  6. Aileniz, ilişkileriniz veya iş yaşamınız hakkında nasıl bir deneyiminiz var?
  7. Geçmişte herhangi bir tedavi veya terapi aldınız mı? Eğer öyleyse, bu deneyim nasıl oldu?

Bu sorular, psikologunuzun sizinle daha iyi bir bağ kurmasına ve tedavi planınızı şekillendirmesine yardımcı olur. İlk görüşme, terapistin sizi daha iyi anlamasını sağlayan önemli bir adımdır ve samimi bir iletişim ortamı yaratmanızı teşvik eder.

İlk seanstan sonra, psikologunuzla düzenli randevular planlayarak tedavi sürecine devam edebilirsiniz. Tedavi planı, sizin bireysel ihtiyaçlarınıza ve hedeflerinize dayanacaktır. Psikologunuz, zihinsel sağlığınızı desteklemek için terapi seanslarında size rehberlik edecektir. Düzenli olarak katıldığınız seanslar, sağlıklı bir ilerleme kaydetmenizi sağlayacaktır.

İlk Randevuyu Almadan Öncesi Dikkat Etmeniz Gerekenler

Bir psikologdan ilk defa randevu alacak olan bireylerin dikkat etmesi gereken bazı hususlar mevcuttur. Psikolog randevusu almadan önce dikkat edilmesi gereken ilk konu, tercih edilecek olan psikoloğun en doğrusu olup olmadığıdır. Öncelikle iyi bir araştırma yapılması ve kişinin destek alacağı alanda uzman olan bir hekim olup olmadığının öğrenilmiş olması gerekmektedir.

Bireyin psikolog randevusu almadan önce ayrıca hangi konuda ve neden destek almak istediğine karar vermesi gerekmektedir. Öte yandan kişinin bütçesine göre psikolog seans ücretleri konusunda da bir araştırma yapması gerekebilir. Yaşamış olduğu çevrede en iyi hizmeti veren psikolojik danışma merkezinden randevu alınması yararlı olacaktır.

Psikoloğa hangi durumlarda gidilir?

Psikoloğa Hangi Durumlarda Gidilir? Günümüzde pek çok birey fiziksel rahatsızlıklara kıyasla psikolojik bir rahatsızlığının olduğunu kabullenmekte bir hayli güçlük çekmektedir. Dolayısıyla en küçük sorunlar dahi bireyin hayatında büyüyerek başa çıkılamaz bir hal alabilmektedir. Genellikle psikoloğa gidilerek psikolojik destek almanın “deliler”e has bir durum olduğu düşünülse de, son zamanlarda yaşanan bilinçlenme hali, her geçen gün artış göstererek, kişilerdeki bu önyargıyı azaltmayı başarmıştır.

Bugün pek çok birey için ihtiyaç haline gelen uzman desteği, kişilerin hayatında büyük kolaylık ve rahatlıklara neden olurken, pozitif yönde değişikliklere de neden olmaktadır. Her bireyin psikoloğa gitmek için nedenleri farklı olabilirken, bazı neden ya da belirtiler, bireyin artık bir uzmandan destek alması gerektiğini ortaya koyabilmektedir. Çoğunlukla çeşitli psikolojik problemler ile boğuşan bireylerin sormuş olduğu “Ne zaman psikoloğa gitmeli?” sorusunun yanıtı da, genellikle bireylere göre belirlenmektedir.

Psikoloğa Hangi Durumlarda Gidilir

Psikoloğa Hangi Durumlarda Gidilir

Psikoloğa Hangi Durumlarda Gidilir?

Bireyler günlük yaşamında yaşamış olduğu problemlerin ve ruhsal çöküntülerin ardından psikoloğa gitmeyi düşünebilmektedir. Fakat bazen ne zaman gideceği konusunda bir karar veremeyen bireyler “Psikoloğa ne zaman gidilir?” sorusunun cevabını araştırmaya başlamakta ve çevresinden konu ile alakalı tavsiye almaya çalışmaktadır. Pek çok durum ve sorun ile karşılaşıldığında psikoloğa gidilmesi gerekebilmektedir. Bunlardan bazıları ise;

  • Bireyin uzun süredir içerisinde bulunduğu depresyon durumu,
  • Aşırı alınganlık gösterdiği ve özgüven eksikliği yaşaması durumunda,
  • En kalabalık ortamlarda bile kendini devamlı olarak yalnız hissetmesi,
  • Kadın – erkek ilişkilerinde çözüme kavuşturulamayan problemlerin çoğalması,
  • Devamlı olarak can sıkıntısı ile bunalım duygusunu yoğun bir şekilde hissetmesi,
  • Dikkat dağınıklığı ve odaklanma problemlerini yaşaması durumunda psikoloğa gidilmesi gerekmektedir.

Tüm bunların yanı sıra bireylerde yeni yeni fobilerin oluşması, panik atak durumları, yeme – içme, uyku, kaygı bozuklukları ya da bunun gibi çeşitli durumlarda da psikoloğa gidilmelidir.

Psikoloğa Ne Zaman Gitmelisiniz?

Bir birey, psikoloğa ne zaman gitmesi gerektiğini, yaşamış olduğu psikolojik sorunlara göre belirleyebilmektedir. Psikoloğa gitmeden önce bireyin kendisini ölçüp tartması, problemlerinin hangi seviyeye ulaştığını değerlendirmesi ve artık bir uzmandan destek alıp almaması gerektiğine karar vermesi gerekmektedir. Örneğin; birey geceleri uykuya dalmakta güçlük çeker hale geldiyse, karanlıktan ya da bunun gibi çeşitli şeylerden korkmaya başladıysa, panik atak geçiriyorsa, sinirlerine hakim olabilme konusunda güçlük çekiyorsa ya da kendini devamlı olarak bunalımda hissedip depresyon belirtileri görüyorsa, psikoloğa gitme vakti gelmiş demektir.

Randevu Al

Psikoloğa Gitmeniz Gerektiğini Anlamanın 5 Yolu!

Bir kimsenin psikoloğa gitmesini gerektiğini anlayabilmesi için kendisinde çeşitli belirtilerin olduğunu görmesi gerekmektedir. Kişi, en basitinden 5 belirtiyi kendinde gördüğünde psikoloğa gitmesi gerektiğini anlayabilmektedir.

Bu belirtiler ise şu şekilde sıralandırılabilmektedir:

İlk olarak kişinin gerginliğini kontrol altına alamadığını fark ettiği zaman psikoloğa görünmesi gerektiğini anlayabilmektedir. Yaşamış olduğu duygusal yoğunluktan dolayı devamlı olarak gözlerinin dolduğunu ve ağlama isteğinin önüne geçilmediğinde ve uzun süreli olarak duygusal çalkantı yaşaması durumunda da kişi psikoloğa gitmesi gerektiğini anlayabilmektedir. Öte yandan kişinin psikoloğa gitmesi gerektiğini anlayabilmesi için hayatında köklü değişiklikler yaşamış olması ve yeni fobiler edinmeye başlaması da gerekmektedir. Bu gibi belirtileri kendinde görenler için psikoloğa gitmenin faydaları oldukça büyük olmaktadır.

Pedagog ile Psikolog arasındaki farklar nelerdir?

Psikolog, üniversitelerin psikolojik danışmanlık ve rehberlik bölümünden mezun olan uzman hekimlerdir. Fiili açıdan yapmış oldukları iş ise insan davranışları ve psikolojisini araştırıp gözlemleyerek, anormal olduğu tespit edilen davranışları düzeltmek üzere konuşma terapileri gerçekleştirmektir. Psikologlar, psikolojinin hemen hemen her alanıyla alakalı bilgi sahip olurken, uzmanlık edindikleri alanlarda uzman psikolog unvanıyla faaliyet gösterebilmektedir. Örneğin; çift danışmanı olarak bilinen psikologlar, aslında ikili ilişkilerde uzmanlık edinen psikologlardır.

Pedagog ise, eski sisteme göre pedagoji bölümünden mezun olan uzman hekimlerdir. 82 yılından sonra yapılan düzenlemenin ardından üniversitelerde bu bölüm kaldırılırken, yerine psikolojik danışmanlık ve rehberlik bölümü getirilmiştir. Fakat günümüzde psikolojik danışmanlık ve rehberlik bölümünden mezun olan herkes pedagog unvanına sahip olmamaktadır. Pedagog olarak görev yapabilmek için çocuk psikolojisi ve eğitimi alanlarında yüksek lisans ya da doktora yapılmış olması gerekmektedir. Bunun nedeni ise üniversitelerde genel psikoloji ile alakalı eğitimler verildiğinde, yalnızca çocuk psikoloji ile alakalı bir alanda faaliyet göstermek için, edinilen bilgilerin yetersiz kalmasıdır.

Pedagog ile Psikolog Arasındaki Farklar Nelerdir?

Günümüzde gerek çocukları için, gerekse kendileri için profesyonel bir yardım almak isteyen pek çok bireyin merak ettiği konulardan biri psikolog ile pedagog arasındaki farklardır. Türk Dil Kurumu’ndaki tanımına göre pedagog “eğitim bilimci”dir. Yani buna göre pedagog bir doktor değil, çocuk eğitmenidir.

Pedagog olarak görev yapan uzmanlar, ailelere çocukları ile alakalı eğitimler verirken, aynı zamanda danışmanlık hizmeti de sağlamaktadır. Fakat çocuklarda meydana gelen psikolojik rahatsızlıkları tedavi edebilecek donanımda kimseler değildirler.

Psikolog olarak görev yapan uzmanlar ise, yapmış oldukları yüksek lisans ya da doktoraya göre çocuk psikolojisi ya da yetişkin psikolojisi ile alakalı terapi ve tedaviye yetkili olan uzmanlardır. Buna göre uzman psikolog unvanıyla görev yapan kişiler, kendisine müracaat eden kişilerin psikolojik problemlerini ortadan kaldırmak üzere terapi uygulayabilirken, hastalarına yalnızca konuşma terapisi yapabilmektedirler. Psikologların ilaç yazma gibi bir yetkisi bulunmamaktadır.

Psikologa Hangi Durumlarda Gidilir?

Pedagog ile psikolog arasındaki farklar hakkında gerekli bilginin edinilmesinin ardından ihtiyaca göre hangi doktora gidilmesi gerektiği konusunda kanaat getirebilmek mümkündür. Bir kişi, çeşitli psikolojik rahatsızlık ile karşı karşıya kaldığında psikoloğa giderek probleminin giderilmesini sağlayabilmektedir.

Psikoloğa gidilmesi gereken durumlara örnek gösterilecek olursa; kişinin uykuya dalma ya da uykudan uyanmada güçlük çekmesi, kendini oldukça yalnız ve mutsuz hissetmesi, değersiz olduğunu düşünmesi, panik atak gibi rahatsızlıklar geçirmesi ya da depresyona girmesi gibi durumlarda psikoloğa gidilmesi gerekmektedir.

Pedagoga Hangi Durumlarda Gidilir?Randevual

Aileler, çocuğunda görmüş olduğu basit ya da güçlük çektiği bir problemde bir uzmana danışabilmek ve ilgili konuda ne yapması gerektiğini öğrenebilmek için pedagoga gidebilmektedir. Örneğin; pedagog, kendisine getirilen bir çocukta yaygın anksiyete bozukluğuna rastlar ya da şüphelenirse, gerekli testlerin ardından aileyi Çocuk Ergen Psikiyatristine yönlendirebilmektedir.

Pedagogların en önemli görevi, ebeveynlerin önemli görmediği, göz ardı ettiği semptomları değerlendirerek, şüphelendiği problemlerin tanı ve tedavisi için geç kalınmadan ilgili birimlere yönlendirmektedir. Dolayısıyla ebeveynlerin herhangi basit bir durumda dahi bir pedagoga görünmesi faydalı olabilmektedir.

En iyi Psikoloğu nasıl bulurum?

En İyi Psikoloğu Nasıl Bulurum? Günümüzde mutsuzluğundan, yaptığı aktivite ya da işlerden zevk alamamasından, uyku sorunları yaşamasından, çocukları ile başa çıkamamasından ya da eşi ile problemleri olduğundan şikayet eden bireylerin sayısı bir hayli artış gösterdiği gözlemlenmektedir. Artık bilinçli bir hale gelen aileler ve bireyler, yaşamış oldukları sorunlarının üstesinden gelebilmek için psikolojik destek alma kararı verebilmektedir. Fakat hangi uzmana gidecekleri ya da en iyi psikolog bulma gibi konularda yeteri kadar bilgi edinememektedir.

Psikolojik destek almak isteyen birey ya da ailelerin en çok zorluk çektiği ve hatta hata yaptığı konulardan biri en iyi psikolog seçiminde bulunmaktır. Sadece bu sebeple pek çok bireyin iyi bir tedavi görebilmek ve yardım alabilmek adına çeşitli psikologları gezdiği bilinmektedir. En iyi psikolog arayışlarının neticesinde tesadüfen ya da kasten en iyi psikoloğu bulan bireyler istedikleri sonuca varabilirken, iyi bir araştırma yapmadan ya da bu konuda yeterli bilgiye sahip olmadan bir psikoloğa gidenler ise hüsrana uğrayabilmektedir.

En İyi Psikoloğu Nasıl Bulurum?

Psikolojik destek alabilmek ve yaşanan problemlerin çözümüne kavuşabilmek adına müracaat edilmesi gereken en doğru uzman psikolog ya da psikiyatri olmalıdır. Tedaviye başlamadan önce bu kişilerin kazanmış olduğu uzmanlıklarının hangi alanda olduğu konusunda bilgi edinmek, doğru hekimi bulma konusunda yardımcı olmaktadır. Bunun yanı sıra bilindiği üzere klinik psikolog ve psikiyatrlar birlikte çalışmaktadırlar. Bazı bireylerin tedavisinde klinik psikolog uzman bireye rahatsızlığına göre terapi uygularken, aynı zamanda psikiyatri tarafından da ilaç tedavisi yapılabilmektedir.

En iyi psikolog seçiminde bulunmak için dikkat edilmesi gereken pek çok nokta bulunmaktadır. Bunların ilki psikoloğun eğitimleri, uzmanlık belgeleri ve tecrübeleri olurken, bir diğeri ise psikoloğun terapi uygulayıp uygulamamasıdır. Günümüzde pek çok psikolog uzman olduğunu iddia ederken aslında yalnızca birkaç saat görmüş olduğu eğitim ile sertifika sahibi olabilmekte ve uzman olduğunu söylemektedir. Öte yandan pek çok psikolog ise terapi uygulayamamaktadır.

Bir psikoloğun hangi unvan ile terapi yaptığı da önemlidir. İdeal koşullarda terapi yapan bir psikoloğun yüksek lisans yapmış bir uzman olması gerekmektedir. Dolayısıyla psikolojik destek almak isteyen bir bireyin iyi bir araştırma yaparak en iyi psikolog seçiminde bulunması gerekmektedir.

İyi Bir Psikolog Nasıl Olur?

Psikolojik destek almak isteyen bireylerin merak ettiği bir diğer konu ise iyi bir psikoloğun nasıl anlaşılabileceğidir. İyi bir psikoloğun bulunması ile bir psikoloğun iyi olup olmamasını anlamanın yolu aslında aynıdır. Doğru bir psikoloğu bulabilmek için kişinin bazı sorular sorabilir. Örneğin; Psikoloğun hangi yöntemler üzerinde uzman olduğunu sormak gerekebilir.

Bunların yanı sıra psikolog araştırmalarında bulunan bireyin, iyi bir psikolog uzmanın hastası hakkında değerlendirmelerde bulunduğu, buna göre tedavi planları hazırladığı ve genellikle bu planın ilk seans sonrasında oluşturduğunu bilmesi gerekir. Buna göre psikolog uzman hakkında bir fikir sahibi olarak tercih yapabilir.