Derealizasyonun oldukça baskın olduğu durumlarda birey deliriyormuş gibi hissedebilmektedir. Yaşantısında bazı durumların gerçeklikten uzak olduğunu hisseden birey, çevresindeki dünyanın çöküşe geçtiğini düşünebilmektedir. Bazı bireylerde bu durum bütün bir dünyanın gerçeklikten uzak olduğu hissine neden olurken, etrafta olup biten her şeyin gerçek olmadığı düşünülmektedir. Bu durum derealizasyon olarak tanımlanmakta ve derealizasyon, anksiyete belirtileri arasında en ürkütücü olanıdır. Öte yandan derealizasyon tümüyle psikolojik ve öznel bir durum olurken, bu duruma düşmeyenler tarafından anlaşılması oldukça güçtür.

Derealizasyon Nedir?

Derealizasyon, bireyin çevresini gerçek olmayacak şekilde ya da değişik – garipsemiş şekilde duyumsadığı bir algı bozukluğu olarak tanımlanmaktadır. Çoğunlukla rutin olan bir hayat içerisinde, normal gibi görünen bireylerde dahi görülmesi mümkün olan derealizasyon, bireyin kendisini hayatın dışında hissetmesine neden olabilmektedir. Birey yaşadığı hayatta bir rol model olduğunu düşünürken, bedenindeki herhangi bir uzvunun kendisine ait olmadığını da düşünebilmektedir.

Derealizasyona psikolojik bir hastalık demek yerine, semptomlar topluluğu demek daha doğru olacaktır. Çoğu zaman depersonalizasyon ile beraber görülen derealizasyon, ağır stres altında olan bireylerde ortaya çıkmaktadır. Bu gibi bir bozukluk, oldukça büyük bir sıkıntıya karşı koruyan son savunma mekanizması olarak kabul edilmektedir.

Öte yandan derealizasyon, anksiyete, depresyon, şizofreni, posttravmatik stres bozukluğu, sınırda kişilik bozukluğu ve organik ruhsal bozukluk gibi oldukça geniş bir alanda belirti olarak görülebilmektedir.

Derealizasyon Neden Olur?

Derealizasyon nedenleri, pek çok durum ya da olaya dayanabilmektedir. Bu konu oldukça karmaşık bir konu olurken, insan beyninde, insanı gerçeklikten uzaklaştıran şeyin ne olduğu henüz belirlenememektedir. Öte yandan vücudun doğal bir savunma mekanizması olduğu tahmin edilen derealizasyon, bireyin oldukça baskın bir anksityete yaşadığı esnada, örneğin; panik atak ya da ağır bir stres bozukluğunda beyin, ortaya çıkan bu duruma karşı savaşabilmek adına asıl dünya ile arasındaki bağlantıyı askıya almaktadır.

Fakat bu askıya alma durumu sırasında beyin aktif olduğundan, bulunduğu yer bireye gerçek dışı bir mekan olarak gelebilmektedir. Çoğu zaman bu durum anksiyetenin karakteristik bir özelliği olmakla beraber, ansiyetenin zirve yaptığı noktalarda ortaya çıkmaktadır.

Derealizasyon Belirtileri Nelerdir?

Derealizasyonun anlaşılabilmesi için bazı semptomların görülmesi gerekmektedir. Derealizasyon belirtilerinin en önemlisi; yalnızca hiç bilinmeyen değil, bunun ile beraber kişinin herhangi bir şekilde anlamlandırılamayan bir yere nakledildiğini düşünmesidir. Çevresinde yabancılaşma ya da tuhaf hissetme, önem verilen kişiselden duygusal anlamda kopmuş gibi hissetme, bulanık, çarpık, renksiz, iki boyutlu ya da yapay bir görünüme sahip olan etrafı daha netlik ve yükseklikte algılama, yakın zamanda yaşananları uzak geçmişte yaşanmış gibi hissetme, zaman algısında çarpıklık, mesafe çarpıklıkları, nesnelerin boyutları ve şekilleri algılamadaki bozukluk gibi durumlar da, derealizasyon belirtileri arasında yer almaktadır.

Kendisinde bu gibi belirtiler görülen bir kişinin kısa süre içerisinde uzman bir psikoloğa yönlendirilmesi gerekmektedir. Uzman hekimler ile katılacağı terapiler ya da durumuna göre uygulanacak olan tedavi yöntemleri sayesinde kısa sürede bu sorundan kurtulabilmektedir.

Sıkça Sorulan Sorular

Derealizasyon, bireyin çevresini gerçek olmayacak şekilde ya da değişik – garipsemiş şekilde duyumsadığı bir algı bozukluğu olarak tanımlanmaktadır.

Derealizasyon nedenleri, pek çok durum ya da olaya dayanabilmektedir. Bu konu oldukça karmaşık bir konu olurken, insan beyninde, insanı gerçeklikten uzaklaştıran şeyin ne olduğu henüz belirlenememektedir.

Derealizasyonun anlaşılabilmesi için bazı semptomların görülmesi gerekmektedir. Derealizasyon belirtilerinin en önemlisi; yalnızca hiç bilinmeyen değil, bunun ile beraber kişinin herhangi bir şekilde anlamlandırılamayan bir yere nakledildiğini düşünmesidir.

author-avatar

Uzman Psikolog Mehmet Cem Yiğit Hakkında

Lisans eğitimini 2016 yılında İzmir Yaşar Üniversitesi’nde tamamlayan Uzman Psikolog Mehmet Cem Yiğit, yüksek lisans eğitimini 2016 – 2018 yılları arasında İstanbul Üsküdar Üniversitesi’nde tamamladı. Yüksek lisansını “Bireylerde Benlik Saygısı ve Cinsel Özyeterlilik İlişkisinde Bilişsel Çarpıtmaların Rolü” başlığıyla tamamlayan Uzman Psikolog Mehmet Cem Yiğit, Türk Psikologlar Derneği ve Bilişsel Davranışçı Psikoterapiler Derneği üyesi olan Uzman Psikolog Mehmet Cem Yiğit, Samsun Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde, Samsun Özel Meva Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nde, İstanbul Np Beyin, Üsküdar Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık Birimi’nde görev aldı.

Benzer İçerikler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir