Depresyon Nedir? Belirtileri Nelerdir?
Son dönemin en sık görülen hastalıklarında olan depresyon, beden ve ruh sağlığı dengesinin bozulduğu, yaşam enerjisinin yok olduğu önemli rahatsızlıklardandır. Uzun süren ve tedavi edilmeyen problemin kişiyi ölüme kadar götürdüğü görülmüştür. Birkaç saatlik ya da günlük süren enerjisizlik durumu çoğu kişi tarafından depresyon olarak adlandırılmaktadır. Ancak uzun süren depresif durumlarda psikolojik destek alınması gerekir.
Kişinin enerjisi, morali farklı sebeplerle bozulabilir. Bir yakının kaybedilmesi, bir konuda başarısız olmak, uykusuz ve yorgun olmak, kötü rüyalar görmek, sevgiliden ayrılmak kişinin kötü hissetmesine sebep olabilir. Genellikle kısa sürede etkisi azalan bu etkenleri her yaşayan, kendini depresyona girmiş olarak tanımlamamalıdır.
Bu hastalıkta sebepsiz şekilde enerji düşer, hayattan zevk alınmamaya başlanır. Sürekli bir uyku hali ve kimseyle görüşmek istememe durumu söz konusudur. Kişi kendini işe yaramaz hisseder, yemek yemek istemez ya da çok fazla yemek yiyerek kendini cezalandırır. Sürekli uyumak ve kendinden uzaklaşmak niyetindedir. Bu problemi yaşayan kişilerin genetik yatkınlığı da önemsemek gerekir. Ailede önceden depresyona girmiş bireyler varsa bu hastalığa yakalanma olasılığı ailesinde depresyona ilişkin rahatsızlığı olmayanlara göre daha yüksektir.
Bu problemi yaşayan kişilerde kendine isyan vardır. Sürekli yaptığı hataları düşünür, kendisine kızar hatta onu cezalandırmak ister. Çevreden gelen eleştiriler depresyon rahatlığını yaşayan kişi için büyük isyan sebebidir, kişi kendisine ve çevresine karşı saldırgan olabilir. Uzun süren moralsizlik durumunda, sosyal hayattan kopuşu gösteren davranışlarda mutlaka bir psikolojik yardım alınmalıdır.
Depresyon
Depresyon Belirtileri Nelerdir?
Kadınların erkeklere göre daha çok yakalandığı, genellikle neşesizlikle başlayan depresyon, genç yaşlı herkesin kapısını çalabilir. İlk zamanlarda keyifsizlik olarak görülen hastalık, kişiyi zamanla asosyallik boyutuna getirir. Psikolojik ve fizyolojik değişimler kişiyi sağlıksız hale getirir, tedavi edilmezse kişiyi bu hayattan kurtulma eylemlerine iter. Moral bozukluğundan kaynaklı içe dönüklüğü birbirinden ayırt etmek gerekir, uzman bir psikolog doğru tanıyı koyacaktır.
Bu problemi yaşayan kişi hayatın tüm alanlarından elini eteğini çeker. Sürekli uyumak ve hayattan uzaklaşma ister. Eskisine göre daha az yeme ihtiyacı duyar, sevdiği yiyecekler sunulsa bile yemek istemeyecektir. Belirtileri arasında en belirgin olanı, neşesizlik ve zevk almama durumudur. Cinsel isteksizlik, hayatın güzel yanlarını görmeme ve acıya bağlanma söz konusudur.
Bu durumun içine düşmüş kişide takıntılar peydah olabilir, bunların en belirgini tüm davranışların kendinin aleyhini yapıldığını düşünmektir. Rahatsızlıkta kişi kendine sürekli isyan eder, kendini değersiz görür, hayatı çok sıkıcı bulur. İş hayattı sekteye uğrar, kişi okula gitmek istemez, sosyal ilişkiler bozulur.
Belirtileri listesine bağımlılıkların oluşmasını maddesini eklenebilir. Kişi kendini değersiz gördüğü için bazı kötü alışkanlıklara başlayabilir. Çalma hastalığının, kumar alışkanlığının, bağımlılık yapan madde kullanımının başladığı durumlar da söz konusudur. Depresif ruh halini destekleyen müzikler dinler, olumsuz düşünceleri içinde büyütür. İçine dönük yapısına rağmen çevresine karşı daha saldırgan olur, sinirlerine hakim olamaz. Tedavinin ertelenmemesi, uzman bir psikologdan yardım alınması hastalığın kişinin kendine bedensel zarar vermemesi açısından çok önemlidir.
Son dönemin en sık görülen hastalıklarında olan depresyon, beden ve ruh sağlığı dengesinin bozulduğu, yaşam enerjisinin yok olduğu önemli rahatsızlıklardandır. Uzun süren ve tedavi edilmeyen depresyonun kişiyi ölüme kadar götürdüğü görülmüştür. Birkaç saatlik ya da günlük süren enerjisizlik durumu çoğu kişi tarafından depresyon olarak adlandırılmaktadır. Ancak uzun süren depresif durumlarda psikolojik destek alınması gerekir.
Kadınların erkeklere göre daha çok yakalandığı, genellikle neşesizlikle başlayan depresyon, genç yaşlı herkesin kapısını çalabilir. İlk zamanlarda keyifsizlik olarak görülen hastalık, kişiyi zamanla asosyallik boyutuna getirir. Psikolojik ve fizyolojik değişimler kişiyi sağlıksız hale getirir, tedavi edilmezse kişiyi bu hayattan kurtulma eylemlerine iter. Depresyonla moral bozukluğundan kaynaklı içe dönüklüğü birbirinden ayırt etmek gerekir, uzman bir psikolog doğru tanıyı koyacaktır.
