Ebeveynler ile Ergen Çocuklar Arasında Yaşanan Kuşak Çatışmaları
Kuşak çatışmaları insanların bulunduğu ve yaşadığı her ortamda meydana gelen durumlardandır. Her insanın kültürü, yaşadığı çevresi ve aile ortamı farklılık göstermektedir. Dolayısıyla insanlardaki anlayış, meydana gelen olaylara yönelik duygu, düşünce ve davranışlar da değişiklik göstermektedir. İnsanların yaşadıkları zaman dilimleri farklı olduğundan kuşak çatışmaları da kaçınılmaz olarak meydana gelmektedir.
Ergenlik çağında olan bireylerin sağlıklı bir gelişim süreci geçirebilmeleri açısından onlarla yakın ilişkiler kurulmalı, ergen psikolojisi göz önünde bulundurularak hareket edilmeli, kişiliklerine saygı gösterilerek sevilmelidir. Bu şekilde bir davranış sergilenmediğinde ergen ile ebeveynleri arasında kuşak çatışmaları ortaya çıkmaktadır. Genellikle bu gibi durumlarda genç ve ebeveynler kendi değer ve tutumlarına sarılırken, bu durumda karşısındakilerle iletişim kurabilme yetisini de kaybetmektedirler.
Ebeveynler ile Ergen Çocuklar Arasında Yaşanan Kuşak Çatışmalarının Nedenleri
Kuşak çatışması nedenleri pek çok duruma bağlı olarak gelişebilmektedir. Örneğin; ergenlik psikolojisi, yetişkinlerin sahip olduğu değer ve tutumlar, ergenliğin ruhsal değişimleri, ders çalışma, gezme, eğlenme ve eve dönüş zamanı, kız – erkek ilişkileri, gelenek, görenek, adet ve kültürel miraslar, büyüklere karşı davranış ve tutumlar, dünya görüşü ve fikirlerdeki tutarsızlıklar, hatta psikoloji sorunları da kuşak çatışmasına neden olarak gösterilebilmektedir.
Günümüzde kuşak çatışmalarının ortaya çıkmasındaki en büyük etken ise ergen ergenliğin sorunları ile anne ve babaların sorunları olarak gösterilebilmektedir. Kuşak çatışması çoğu zaman insanların yaşamını önemli ölçüde etkilediğinden ve hatta aile birliğini bozduğundan mutlaka bir uzmandan hizmet alınması gerekmektedir.
Kuşak Çatışmaları ile Nasıl Baş Edilir?
Kuşak çatışmalar ile başa çıkabilmek için öncelikle ergenliğin psikolojik sorunları hakkında bilgi sahibi ve bilinçli olmak gereklidir. Bunun yanı sıra anne ve babalar, yetişkin insanlar ergenlik çağındaki çocukları birer birey olarak görmeli, saygı duymalı ve bu durumu onlara da hissettirmelidir. Ergen bireyin düşüncelerini, giyim tarzını, yaşayış şeklini, makyajını, dinlediğini müziği, saç rengini ve bunun gibi çeşitli özelliklerini almalı, ardından da kendi fikirlerini ve düşüncelerini açık ve net bir şekilde paylaşmalıdır. Bu şekilde sağlıklı bir iletişim süreci kurulması için çaba gösterilmelidir.
Bu gibi önlemler yeterli gelmediğinde yapılacak ilk iş bir psikologdan destek almak olacaktır. Genellikle bu alanda uzmanlar olanlar, ebeveynler ve çocukları arasında kuşak çatışmalarını önleyebilmek adına terapi yöntemleri uygulamakta ve kısa sürede sonuç almaktadır.