Klostrofobi Nedir? kapalı olan mekanlar ya da çıkış bulamama korkusundan kaynaklı olarak herhangi bir sebebe dayanmaksızın, mantıksız korku ve panik hali olarak tanımlanmaktadır. Kısacası agorafobinin tersine klostrofobi kapalı alan korkusudur.
Klostrofobiye sahip olan bireyler gerçek tehlikeler karşısında aşırı korku ve panik gibi tepkiler verebilirken, aynı tepkileri gerçek olmayan durumlarda da gösterebilmektedir. Ayrıca bu kapalı alan korkusu kişinin psikolojisini ve günlük yaşamını da olumsuz yönde etkilerken, bireyin bu aşırı panik ve korku halinden kendini kurtarabilmesi için en kısa sürede bir psikolog uzmana görünmesi gerekmektedir.
Endişe ve tedirginlik duygusu yaşanılan olaylar karşısında hissedilen, oldukça doğal ve insani duygulardır. Bu duyguların normal seviyelerde olması ve kontrol edilebilir olması kişinin yaşantısında bir probleme yol açmamaktadır.
Ancak, herhangi bir durum karşısındaki endişe ve tedirginlik duygusunun kontrol edilememesi, kişide fiziksel belirtilere yol açması gibi durumlar çeşitli problemlere yol açabilmektedir. Halk arasında kapalı alan korkusu olarak geçen, kişilerin kapalı alanlarda kalmaktan korkmaları, bu duruma maruz kaldıklarında endişe ve kaygı duymaları olarak açıklanabilir.
Hayatın her alanında ve günlük yaşantı içinde birden bire ortaya çıkabilmektedir. Kişiler, bu korkuya sahip olduklarında, endişe ve korku duygularını kontrol edememektedirler. Bulundukları kapalı alandan çıkamayacaklarına dair endişe duyan kişiler, etraftaki diğer insanların üstlerine geldiği hissine kapılmaktadırlar. Diğer yandan, bu kişilerin kendilerini bir tehlike altında hissettikleri söylenebilmektedir.
Kişiler hissettikleri korkunun fazlalığı ile orantılı olarak tepkiler göstermektedirler. Kapalı alan korkusu, bu korkuya sahip kişilerin günlük yaşantılarında sosyalleşmelerini engellemektedir. Ayrıca, bu durum kişide bedensel ve ruhsal bir gerginliğe yol açmaktadır.
Kapalı alan korkusu sebebi ile sosyal yaşamdan uzaklaşan bireyler, yalnız kalma eğilimindedirler. Bu durum da kişilerde başka psikolojik rahatsızlıkların gelişmesine sebep olmaktadır. Klostrofobi, etkili yöntemler kullanıldığında üstesinden gelinebilecek bir durumdur.
Bu sebeple, kişinin tek başına çözüm bulamadığı durumlarda, alanında uzman bir psikoloğa danışması faydalı olacaktır.
Klostrofobi Nedir?
Klostrofobi Nedir Günümüzün en yaygın psikolojik rahatsızlıklarından biri olan klostrofobi, pek çok kişinin merak ettiği konulardan biridir. Merak edenler için kısaca klostrofobi, kapalı alan korkusu olarak tabir edilmektedir.
Bu gibi bir rahatsızlığa sahip olan bir birey, asansör gibi dar ve kapalı alanlarda aşırı paniğe kapılmakta ve korku duygusunu en üst seviyede yaşamaktadır. Klostrofobi, bugün dünya üzerinde tahmin edilenden daha yaygın bir halde olan psikolojik rahatsızlıklardan biridir.
Klostrofobi Nedir? (Kapalı Alan Korkusu) Neden Olur?
Kapalı alan korkusunun neden geliştiği kişiler tarafından merak edilen bir konudur. Aile bireylerinde kapalı alan korkusu bulunan bireylerde, bu korkunun gelişme ihtimali çok daha fazladır. Aile bireylerin kapalı alanlarda kaldığında yaşadığı korku ve endişe durumunun çocuğa yansıması, çocukta veya bu çocuğun yetişkinlik döneminde kapalı alan korkusunun gelişmesine sebep olabilmektedir.
Aile bireylerinden özellikle ebeveynlerin klostrofobi yani kapalı alan korkusu yaşaması, çocuğun da herhangi bir sebep yokken bu korkuya sahip olmasına neden olabilmektedir.
Çocukluk döneminde bir yerde kilitli kalan veya bir yere sıkışan bireylerde, ilerleyen dönemde bu korkunun travmaya dönüşerek, kapalı alan korkusunun gelişmesine sebep olabilmektedir. Boğulma tehlikesi yaşayan çocuklarda da ilerleyen dönemlerde kapalı alan korkusu gelişebilmektedir.
Klostrofobi, bazı kişilerde küçük bir ortamda ortaya çıkabilmektedir. Kapalı alan korkusunun durumsal sebepleri olabileceği gibi genetik faktörlerden de bahsetmek mümkündür.
Klostrofobi, beraberinde panik atağa sebep olabilmektedir. Her durum başka bir psikolojik durumu tetikleyebilmektedir. Geçerli bir sebep ve tehlike olması durumunda, kişilerin korku yaşaması normaldir. Ancak klostrofobi yaşayan kişiler, gerçek bir tehlikenin olmadığı durumlarda bu korkuya kapılmaktadırlar.
Kişiler genellikle, asansörler, trenler, tuvaletler ve tüneller gibi kapalı ve dar alanlardan kaçınmaya çalışmaktadırlar. Bu alanlar korkuyu tetiklediği gibi bu alanların kullanımından kaçınmaya çalışmak da mevcut korkuyu tetikleyici bir sebeptir. Kişiler için, bu alanlara veya herhangi bir duruma maruz kalmadan, bunu yalnızca düşünmek bile korkunun gelişmesine sebep olabilmektedir.
Klostrofobi Belirtileri Nelerdir?
Kapalı alan korkusu gelişen kişide fiziksel ve psikolojik birçok farklı belirti ortaya çıkabilmektedir. Bu belirtiler, korkunun yaşanma seviyesine göre de değişiklik gösterebilmektedir.
Bunun yanında kişiden kişiye de belirtiler farklılık gösterebilmektedir. Klostrofobi belirtileri, yaşanan korku ve kaygının derecesine göre daha yoğun veya daha hafif bir şekilde gözlenebilmektedir. Kişilerin yoğun bir kaygı durumu hissettikleri durumlarda panik atak durumu gelişebilmektedir. Kapalı alan korkusunun meydana getirdiği psikolojik belirtiler şu şekilde sıralanabilmektedir;
- Kapalı alandan çıkamayacak olma endişesi hissetme.
- Duvarların üzerine gelme hissi.
- Mutsuzluk, korku ve hüzün duygularına kapılma.
- Kendini kötü hissetme.
- Boğulacak ve bayılacak gibi hissetme.
- Panik atak halinin gelişmesi.
- Öfkelenme ve bu durumu kontrol edememe hali.
Bu psikolojik belirtilerin dışında, kişide fiziksel olarak gözlenebilen belirtiler de meydana gelebilmektedir. Bu durumda kişinin psikolojik olarak hissettiği korku ve endişe yoğun bir hale geldiğinde, kişide fiziksel bulgular ortaya çıkmaktadır. Bu da, kapalı alan korkusunu daha da baş edilemez bir hale getirmektedir. Kapalı alan korkusunun fiziksel belirtileri şu şekilde sıralanabilmektedir;
- Kalp atışının hızlanması.
- Nefes alış verişinin hızlanması.
- Nefes daralması ve boğulma hissi.
- Titreme ve terleme durumunun gelişmesi.
- El ve ayaklarda kitlenme veya uyuşukluk hissi.
- Göğüs ağrısı ve kalp krizi geçiriyormuş gibi hissetme durumu.
- Ağızda kuruma.
- Tuvalete gitme ihtiyacının sıklaşması.
Bu gibi hem fiziksel hem de psikolojik belirtilerin gelişmesi ve kişilerin bu durumu kontrol etmede zorluk yaşaması kapalı alan korkusunun geliştiği anlamına gelebilmektedir.
Bu durumda, altta yatan başka sebepler olup olmadığının araştırılması ile kapalı alan korkusu teşhisi konulan kişi için uygun yöntemler ile bu korku ortadan kaldırılabilmektedir. Bu sebeple, alanında uzman bir psikoloğa başvurmakta fayda olacaktır.
Klostrofobi belirtileri, agorafobi ile hemen hemen aynıdır. Birbirinden farklı olan iki psikolojik rahatsızlığın belirtilerinin ayırt edilebileceği en önemli nokta, belirtilerin görüldüğü mekanlardır. Örneğin; genel olarak belirtiler kapalı bir ortamda ortaya çıkarsa bu rahatsızlık klostrofobi olurken, halka açık bir alanda meydana gelirse agorafobidir.
Bunun ile beraber klostrofobiye sahip olan kişiler bu belirtilerin yanında ölüm korkusuna kapılabilmekte, bazen de kendini kaybedip bayılabilmektedir.
Klostrofobi Nedenleri Nelerdir?
Klostrofobi nedenleri, çoğunlukla kişiden kişiye değişiklik göstermektedir. Genel olarak bakıldığında ise vakaların geneli, kişinin hayatında maruz kalmış olduğu çeşitli travmatik vakalar, klostrofobiyi tetiklemektedir. Örneğin; kişinin geçmişte uzun süre kapalı bir alanda kalması ya da çocukluk döneminde herhangi bir zorbalığa maruz kalması, gelecek yaşamında klostrofobiye neden olabilmektedir.
Yapılan bazı araştırmalar neticesinde klostrofobinin hem insanlarda hem de hayvanlarda “savaş ya da kaç” reaksiyonu ile alakalı doğal bir eğilim olduğu düşünülmektedir.
Öte yandan bir kaza neticesinde ya da kasten kapalı bir alanda sıkışıp kalmak, çocukluk dönemindeki taciz ve istismar, kalabalık bir mekanda aile bireylerinden birini ya da yakınını kaybetmek ve daha önce aileden birinin klostrofobiye sahip olması da yine klostrofobi nedenleri arasında yer almaktadır.
Bu gibi günlük yaşamı olumsuz olarak etkileyen psikolojik rahatsızlıklara sahip olan bireylerin tedavisi oldukça önemlidir. Psikologlar tarafından yürütülen bu tedavilerde, genellikle bilişsel davranışçı terapi, ilaç tedavisi ve bunun gibi tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. Klostrofobinin iyileşmesinde terapinin etkisi oldukça büyüktür.
Olur isterim izmir’de yaşıyorum