Sonradan edinilmiş bir tür dil bozukluğu olarak bilinen afazi, çoğu zaman kafa travması ya da inme gibi sağlık sorunlarının ardından ortaya çıkmaktadır. Beyindeki dil ile fonksiyonlarının zarar görmesi ile meydana gelen bu durum, insan psikolojisi ile de yakından ilgili olması ile bilinmektedir.

Afazi Nedir?

Günümüzde konuşma sorunları ile karşı karşıya olan insanların büyük çoğunluğu “Afazi Nedir?” sorusuna yanıt aramakta ve bu hastalıkla alakalı araştırmalarda bulunmaktadır. Afazi; beyindeki konuşma ve dil ile görevli olan işlevlerin hepsinin ya da belli bir kısmının hasar görmesi ya da felç sonucunda meydana gelen konuşma ve dil sorunları olarak tanımlanmaktadır. Günümüzde pek çok insanda çeşitli şekillerde görülebilen bu hastalık, tutuk, akıcı, anomik, global ve progresif gibi gruplara ayrılarak incelenmektedir.

Afazi belirtilerine bakılacak olursa; konuşmada, isimlendirmede, okumada, yazmada ya da anlamlandırmada güçlük çekme, konuşma esnasında uygun olmayan ve tuhaf kelimeler kullanma, afazi olanlarda görülen belirtilerdir.

Kimlerde Görülür?

Afazi çoğu zaman insan ayırt etmeksizin çocuklarda ya da yetişkinlerde görülebilmektedir. Ancak yapılan araştırmalara göre afazi olanların büyük çoğunluğu orta ve ileri yaşlarda olan bireylerdir. Üstelik bu araştırmalar, her yıl yaklaşık 80 bin civarında insanın inme nedeniyle afazi olduğunu gözler önüne sermektedir.

Afazi nedenleri ise beynin dil ve konuşma fonksiyonlarının zarar görmesi olarak ifade edilmektedir. Beynin hasara uğraması ise genellikle inme nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Buna göre afazi nedenleri olarak inme, tümör ve kafa travması gösterilebilmektedir.

Afazi Tedavisi Nasıl Yapılır?

Günümüzde insanların yaşamış olduğu felç, kafa travması ve tümör gibi sağlık sorunlarının ardından afazi görülme olasılığı oldukça yüksektir. Dolayısıyla bu hastalıkların sonrasında gerçekleştirilen nörolojik muayeneler ile dil ve konuşma yetenekleri incelenerek teşhis konulabilmektedir.

Teşhisi konulan afazi tedavisi ise bazı etkenler göz önünde bulundurularak değişiklik gösterebilmektedir. Hastanın yaşı, beynin hasar nedeni, afazinin çeşidi, lezyonun konumu ve büyüklüğü gibi faktörler tedaviyi etkileyen faktörlerdir.

Öte yandan psikoloji ile de yakından alakalı olan bu hastalığın tedavisinde çoğu zaman psikologlar eşliğinde konuşma terapisi gerçekleştirilebilmektedir. Uygulanan bu terapi yöntemlerinde hastanın dil ve konuşma becerilerinin geliştirilmesi ve iletişim rehabilitasyonu için çalışmalar gerçekleştirilmektedir.